Zaten beni bir sandık domates çalarken yakaladılar. | Open Subtitles | إضافة لذلك، فقد قبضو علي وأنا أسرق صندوق طماطم |
Ben'in bulunmasından bir hafta önce onu bir ilkokulun önünde çöpün içinde yakaladılar. | Open Subtitles | قبضو عليه يستمني خارج مدرسة إبتدائية بأسبوع قبل العثور على بين |
Beni yakaladılar. | Open Subtitles | لقد قبضو عليّ |
Şah'ın güvenlik şefini Paris'e giden uçağa binerken yakalamışlar. | Open Subtitles | قبضو على رئيس أمن الشاه محاولاً الصعود على متن طائرة نحو باريس |
Şah'ın Güvenlik Şefi'ni, Paris'e giden bir uçağa binmeye çalışırken yakalamışlar. | Open Subtitles | قبضو على رئيس أمن الشاه محاولاً الصعود على متن طائرة نحو باريس |
Usta Matta'yı ve adamlarını yakalamışlar. - Tuttun mu? - Evet. | Open Subtitles | قبضو على " سينسي " ورجاله هل أنت بخير ؟ |