"قبلُ" - Translation from Arabic to Turkish

• önce
• hiç

Doktorum bazı testler yaptı. Daha önce hiç karşılaşmadığı bir şey buldu.
أجرتْ طبيبتي بضعةَ فحوص، و وجدتْ شيئاً لم ترَه من قبلُ قطّ.

Vücudumda daha önce hiç yaşamadığım ağrılar vardı.
كانت الآلام في جسدى علي نحو لم أشعُر به من قبلُ ولا من بعد.

Böyle bir emri yerine getirmeden önce elimde yazılı belge bulunmalı efendim
يَجِبُ أَنْ أحصل على امرا كتابيا قبلُ أَنْ أُنفّذَ مثل هذا الأمر يا سيدي

Neden daha önce söylemedin Teğmen?
لما لم تخبرني من قبلُ بهذا ايها الملازم؟

Sana daha önce gözlerinin ne kadar güzel olduğunu söyleyen oldu mu?
هل أخبركِ أحد مِن قبلُ ان لديكِ عيون جميله؟

- Daha önce karşılaşmamış mıydık?
ـ ألم نتقابل من قبلُ في مكانٍ ما ؟

Daha önce hiç gerçek bir silahın oldu mu?
- لا - أنتِ لم تمسكِ من قبلُ بـسلاحٍ نـاري ؟

Daha önce de bunlardan birini hiç görmedim.
لم يسبق لي مطلقا أن رأتهم أيضا من قبلُ

Daha önce böyle bir şey yapmadım.
.لم أفعل شيئًا كهذا أبدًا من قبلُ

Sizi daha önce hiç görmedim.
أنا لم أركما من قبلُ في حياتي

Çok garip. Yani daha önce hiç görmediğin bir kadınla öpüşüyorsun açıkçası bu yeni bir macera.
{\pos(194,215)}لكنّ تقبيلَ امرأةٍ لم أرها من قبلُ في حياتي بصراحةٍ هذه مغامرةٌ جديدةٌ عليّ

Mr. Lasser, patlama olmadan hemen önce dışarı çıktığınızı söylediniz?
، ( سيد ( لاز لقدٌ قلتٌ بأنكٌ خٌرجتْ قبلُ الأنفِجارِِِِِ بقليل ؟

Hill City'yi daha önce olmadığı kadar popüler yapacaktı.
هذا سوف يضع ... مدينة "هيل" على الخريطة بطريقةٍ لم تكن على الخارطة من قبلُ قطّ

Daha önce hiç trene binmemiştik.
لم نصعد في قطار قبلُ أبداً.

Bakın bunu daha önce hiç görmedim.
إنظرا, لم أرى هذهِ من قبلُ

Daha önce buradaydım.
لقد سبق أن كنتُ هناك من قبلُ

Bunlari, daha önce hiç duymamıştın, öyle değil mi?
قصة لم تسمعهِاِ من قبلُ

Daha önce de çatışmıştık.
كانت لدي مشكلة معه من قبلُ

Daha önce bir Elf'le birlikte olmamıştım.
لم أظفر بجنية من قبلُ.