"قبل آلاف السنين" - Translation from Arabic to Turkish

• Binlerce yıl önce

Bu kanolarla seyahat demek. Binlerce yıl önce İnuitler tarafından icad edilmiş bir icat.
وهذا يعني سفرهم في الكاياك , عربة إخترعها الــ إنويت قبل آلاف السنين.

Tıpkı ilk Arktik insanlarının Binlerce yıl önce yapmış olabileceği gibi.
تماماً كما كان يُفترض صنعاً من شعب القارة الشمالية الأول، قبل آلاف السنين

Pek çok organik madde, Binlerce yıl önce yaşamış olan bitkilerden artakalan yaprak ve kökleri içerir.
تحتوي على الكثير من المواد العضوية أوراق و جذور قديمة من نباتات نمت قبل آلاف السنين.

Binlerce yıl önce, bu gezegende, kaderinde dünyaya hükmetmek olan bir nainsan doğmuş.
قبل آلاف السنين ولد شخص غير آدمي على هذا الكوكب وقدّر لهُ أن يسيطر

Binlerce yıl önce yaşamış bu adamları düşününce sanki bugünün erkeklerinden bir farkları yokmuş gibi.
عندما تفكر بأن هؤلاء الرجال عاشوا قبل آلاف السنين... و تشعر أنهم يشبهون رجال اليوم.

Kilisenin, neden Hristyanlığın var oluşundan Binlerce yıl önce inşa edildiğinin yanıtını.
يوجد هنالك كنيسه مبنيه قبل ! آلاف السنين من وجود المسيحيه

- Evet bizim tanıdıklarımızdan yüz Binlerce yıl önce ayrılmış bir grup.
- نعم- فصيل إنقطعت صلته بمن كنا نعرفهم قبل آلاف السنين

Kree deneyleri Binlerce yıl önce gerçekleştirildi.
خضعنا لتجربة الكري قبل آلاف السنين

- Binlerce yıl önce.
قبل آلاف السنين

Yüzüklerin Efendisi'nde, hobbit Frodo, Binlerce yıl önce büyük bir savaşın vuku bulduğu "Ölü Bataklık" denilen bir bataklıkta ilerlemektedir.
،"في "سيد الخواتم يمرّ (فرودو الهوبيت) مسافرا من "مستنقع يسمى "المستنقعات الميتة حيث وقعت معركة كبيرة قبل آلاف السنين

Thedion Dört Binlerce yıl önce yok edildi.
(ثيديون الرابع) تم تدميره قبل آلاف السنين

Binlerce yıl önce yaşanan unutulmuş bir savaşta yaralanmışsın.
جريحٌ من حربٍ منسية قبل آلاف السنين...

Binlerce yıl önce Kıbrıs'ta kadınlar, ancak Afrodit'in tapınağında... fahişelik yaptıktan sonra... hayatlarına başlıyorlardı.
قبل آلاف السنين في (قبرص) كانت تعيش النساء حياتهن بعد إمضاء الوقت... كبائعات هوى في معبد (أفروديت)