Fakat korkmuştu. 95 yıl yaşamıştı ve daha önce hiç halüsinasyon yaşamamıştı. | TED | ولكنها كانت خائفة.فقد عاشت 95 عاما، ولم ترى هلوسات من قبل أبداً. |
Şuna bak. Daha önce hiç görmediğim renkler var. | Open Subtitles | انظري إليهم زوجان من الألوان لم أسمع عنهم من قبل أبداً |
Daha önce hiç adam öldürmedim. Kolay bir iş değil. | Open Subtitles | إنني لم أطلق النار على رجل من قبل أبداً الأمر ليس سهلاً |
Daha önce hiç oynamadım ama bunun bize engel olması gerekmez, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، أنا لم ألعب من قبل أبداً لكن ما المانع؟ |
Bu daha önce hiçbir zaman mümkün olabilecek birşey değildi. | TED | ذلك لم يكن من الممكن حدوثه من قبل أبداً . |
Daha önce hiç böyle olmamıştı. | Open Subtitles | لم أشعر بهذه الطريقة مع إنسان من قبل أبداً |
Daha önce hiç böyle olmamıştı. | Open Subtitles | لم أشعر بهذه الطريقة مع إنسان من قبل أبداً |
Ölüm hakkında çok şey okudum ama daha önce hiç ölü görmemiştim | Open Subtitles | .. لقد قرأت كثيراً عن الموت ولكنني لم أرى جُثة من قبل أبداً |
Diyorlar ki bu adam daha önce hiç duyulmamış bir müzik yapıyor. | Open Subtitles | وهم يقولون أنه يؤلف موسيقى لم تسمع من قبل أبداً |
Bak, güçlerimiz bizi daha önce hiç yarı yolda bırakmadı. | Open Subtitles | حسناً، إنَّ سحرنا لم يخذلنا من قبل أبداً |
Neden ? Sadece daha önce hiç telefonda ev satmamıştım. | Open Subtitles | إنه فقط أنني لم أبع منزلاً عبر الهاتف من قبل أبداً |
Rüzgarda daha önce hiç hissetmediğim bir hırçınlık var. | Open Subtitles | ،يوجد شراسة فى الرياح لم أشعر بها من قبل أبداً |
Ki bu daha önce hiç kullanmadığım bir sözcük. | Open Subtitles | وهو أمر لم أقله من قبل أبداً ــ آنسة مونتيغرو. |
Eğer daha önce hiç çatışmada bulunmadıysanız, ne düşündükleri hakkında hiç bir fikriniz yok. | Open Subtitles | إذا لم تخوض معركة من قبل أبداً , فلن تكن لديك أي فكرة عما يفكرون به |
Dürüst olmak gerekirse, daha önce hiç bunlardan birinin içine girmedim, yada bir kilisenin falan. | Open Subtitles | لأخبرك الحقيقة، لم أكن هنا من قبل أبداً في واحدة من هذه أو كالكنيسة او أي شيء |
Bu bizim, daha önce hiç kürk almamış erkekler için kullandığımız bir terim. | Open Subtitles | إنّه مُجرّد مُصطلح نقوله للرجل الذي لم يشتر فراء من قبل أبداً. |
Kızını istiyorsan daha önce hiç savaşmadığın gibi savaşman gerekiyor. | Open Subtitles | لو تريدين إبنتكِ فعليكِ أن تقاتلي كأنّكِ لم تقاتلي من قبل أبداً |
Kızını istiyorsan daha önce hiç savaşmadığın gibi savaşman gerekiyor. | Open Subtitles | لو تريدين إبنتكِ فعليكِ أن تقاتلي كأنّكِ لم تقاتلي من قبل أبداً |
Akşam çıkarsam tatlı barımızı... yalnız işleteceğin aklıma geldi ve bunu da önce hiç yapmamıştın. | Open Subtitles | لقد أكتشفت فقط أنني لو خرجت بالليل ستضطرين أنتِ أن تديري الحانة بمفردكِ و أنتِ لم تفعلي هذا من قبل أبداً |
Daha önce hiç yapmamıştım ama müsaade var mı? | Open Subtitles | -لم افعل ذلك من قبل أبداً ، ولكن اسمحوا لي ؟ |
Bunu daha önce hiçbir çalışana yapmamıştım bundan sonra da olmayacak, tamam mı? | Open Subtitles | لم أفعل ذلك من قبل أبداً مع موظف و أنا لن أفعلها مرة أخرى حسناً؟ |