Biz tanışmadan önce ruhsuz ve acımasız bir kadınla evlenmiştin. | Open Subtitles | المشاكسة عديمة الروح التي كنتَ متزوج منها قبل أن نلتقي |
Bu doğru değil. Onu Biz tanışmadan önce almıştın. | Open Subtitles | هذا ليس حقيقي ، لقد كان لديكِ قبل أن نلتقي. |
Bizi değil beni istiyor. Daha Biz tanışmadan önce peşime takılmıştı. | Open Subtitles | لا يريدنا، بل يريدني أنا، كان يسعى في أثري قبل أن نلتقي |
Seninle tanışmadan önce, hükümet için çalışıyordum. | Open Subtitles | قبل أن نلتقي كنت أعمل لحساب الحكومة |
- Seninle tanışmadan önce daha iyi durumdaydım. | Open Subtitles | لقد كنت أفضل حالاً قبل أن نلتقي. |
Fakat, bu olay bana kocamın onunla tanışmadan önce başka birisi ile yattığımı öğrendiği zamanı hatırlatıyor... | Open Subtitles | ولكن أنهُ نوعاً ما يذكرني في ذلك الوقت عندما أكتشف زوجي أنني أقمتُ علاقة مع هذا الرجل قبل أن نلتقي ، أنه فقط لم يستطع التوقف |
Sanki Biz tanışmadan önce planlamışsın gibi düğünü. | Open Subtitles | كأنكِ قمت بالتخطيط لهذا الزفاف قبل أن نلتقي حتى. |
İşinizden bu sabah ayrıldınız, değil mi? Biz tanışmadan önce. | Open Subtitles | لقد تركت العمل هذا الصباح قبل أن نلتقي |
Biz tanışmadan önce bu senin içindeydi. | Open Subtitles | لقد كان هذا موجود فيك من قبل أن نلتقي |
Hayır, kendi eşyalarımı. Tüm bunlar biz tanışmadan... önce kendi paramla aldığım şeyler. | Open Subtitles | لا أغراضي أنا , كل هذه الأغراض أنا اشتريتها من مالي قبل أن نلتقي أنا وأنت ... |
Hayır, hayır. Diğerini diyorum, Biz tanışmadan önce yazdığın makale. | Open Subtitles | -لا ، لا ، لا ، الآخر منذ سنوات قبل أن نلتقي |
Evet. Biz tanışmadan önce almış burasını. | Open Subtitles | أجل، أجل لقد كان ملكه قبل أن نلتقي |
benim kaderim Biz tanışmadan önce çizildi. | Open Subtitles | أنّ قدري قدّ كُتب قبل أن نلتقي |
Seninle tanışmadan önce, bir hayatım vardı. | Open Subtitles | كانت لديّ حياة قبل أن نلتقي |
Seninle tanışmadan önce olan her şeye. | Open Subtitles | كل شيء قبل أن نلتقي |
Bütün bunlar onunla tanışmadan önce yaşandı. | Open Subtitles | -لا. كان ذلك قبل أن نلتقي . كيف حالها؟ |