"قبل أن يأتي" - Translation from Arabic to Turkish

• gelmeden önce
• gitmeden önce
• için gelmeden
• gelmeden önceki
• gelmeden önceydi

Biliyor musun, gerçek bir centilmen gelmeden önce bağırsaklarını boşaltırdı.
أتعلم أن الرجل المهذب كان ليقضي حاجته قبل أن يأتي

Senin hayatını bu belaya bulaştırmak istemedim, ve o benim üstüme gelmeden önce ben onun üstüne gitmeye karar verdim.
لم أرد أن لحياتك أن تشتبك بهذه الفوضى ، لذلك . قررت قبل أن يأتي لأجلي . بأني سأذهب لأجله

O yüzden buraya gelmeden önce yapbozun bir parçasını daha çözmem iyi olmuş.
أعرف. لذا، هذا شيء جيد تدبرت قطعة أخرى للغز قبل أن يأتي هنا

- Belki de o buraya gelmeden önce hazineyi taşımışlardır.
حسناً, ربما أنهم نقلوا الكنز قبل أن يأتي إلى هنا

Senin hayırseverin koruması gelmeden önce seni buradan çıkarmamız lazım.
يجب أن نخرجك من هنا قبل أن يأتي مفتول العضلات

Şerif! Bu deli adam gelmeden önce burası sakin bir kasabaydı.
أيها الشريف، لقد كانت هذه البلدة قبل أن يأتي إليها هذا المجنون

Yamyamlar gelmeden önce yaşadığımız yer.
كانت المكان الذي عاش في قبل أن يأتي الناس عنيف.

Görüyorsun, o buraya gelmeden önce hiç kar yağmazdı.
هل ترين؟ قبل أن يأتي إلى هنا، لم تكن تمطر ثلجاً أبداً.

Sendika kapını çalmak için gelmeden önce dört hafta var.
أربعة أسابيع قبل أن يأتي الإتحاد ليدق بابك.

Frasier'ın misafirleri gelmeden önce burayı tertemiz ederseniz bu parayı aranızda istediğiniz gibi pay edebilirsiniz.
إذا أستطعتم التنظيف و المغادره قبل أن يأتي رفاق فريجر إنها لكم كي توزعوها على أنفسكم بأي طريقه تحبونها..

Çabuk, sırtlan gelmeden önce
بسرعة قبل أن يأتي الضبع بسرعة قبل أن يأتي الضبع

Arthur içeri gelmeden önce, birşey söylemek istediğini söyledi.
قبل أن يأتي آرثر قلت أن هناك شيء لا بدّ أن تقوله.

Eve gelmeden önce bütün sabah çalıştı.
لكن كان يدرس طوال الصباح قبل أن يأتي إلى الشقة

Sırplar hemen gelmeden önce babam, beni ve kardeşimi ormana gönderdi.
أرسلني والدي وأخي إلى الغابات قبل أن يأتي الصرب

Yağmur gelmeden önce Ferraghur'da ordunuzu kuşatma altına alabilir misiniz?
هل سيحاصرنا جيشكم في فيغور قبل أن يأتي المطر؟

Bu yüzden o kadar güçlü. Baern Kripton'a gelmeden önce kendi gezegeninde yüzlercesini öldürdü.
بيرن قتل المئات على كوكبه الخاص قبل أن يأتي إلى كوكب كريبتون

Hillridge Kliniği'ne gelmeden önce, diğerlerine de benim gibi davranıyordu.
قبل أن يأتي إلى مشفى هيلريدج عالج من هم في نفس حالتي

Cin çıkarıcı oraya gitmeden önce böyle değilmiş.
قبل أن يأتي المشعوذ لم تكن كذلك

Yine de hiçbir şey, o gelmeden önceki gibi olmayacak.
لكن الأمور أختلفت ولم تعد كما كانت قبل أن يأتي

Bu pislikler gelmeden önceydi.
مثل الأيّام الخوالي، قبل أن يأتي هذان المعتوهان