Son toplamada Ölmeden önce, bizim en ünlü tıp araştırmacılarımızdandı. | Open Subtitles | قبل أن يموت في المذبحة الأخيرة،كان أحد أكثر باحثينا شهرة. |
Ama şu anda çok hasta. Ölmeden önce son kez eşini görmek istiyor. | Open Subtitles | إنه مريض الآن ويريد أن يرى حبه الأول زوجته المحبوبة، قبل أن يموت |
Ömür boyu nefret ettiğim babam Ölmeden önce bana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | أبي، الذي كرهته طوال حياتي عمل شيء واحد جيد قبل أن يموت |
Ama babaları Ölmeden önce Trapingus Koyu'nun kenarındaki bir kulübede yaşıyorlarmış. | Open Subtitles | لكن قبل أن يموت والدهم عاشوا في مقصورة خارج خليج ترابيجوس |
Neyse ölmeden hemen önce... Bay Weed beni geliştirme bölümünün başına getirdi. | Open Subtitles | على أية حال، قبل أن يموت السيد ويد رقاني إلى رئيس قسم التطوير |
Kadının dediğine göre Selçuklu Ölmeden önce kadının üstüne tükürmüş. | Open Subtitles | الإمرأة تقول أن السلجوقي قد .بصق عليها قبل أن يموت |
Kocamı Ölmeden önce gören son kız neye benziyor bilmek istedim. | Open Subtitles | لأعرف كيف هي الفتاة الأخيرة التي رأت زوجي قبل أن يموت. |
Kocamı Ölmeden önce gören son kız neye benziyor bilmek istedim. | Open Subtitles | لأعرف كيف هي الفتاة الأخيرة التي رأت زوجي قبل أن يموت. |
Bu zavallı adam utancından Ölmeden önce birşey söylemenizi öneririm. | Open Subtitles | أقترح أن تقول شيء ما ، قبل أن يموت هذا الرجل المسكين بسبب هذه الورطة |
Ölmeden önce pislik yemek zorunda kalmazlarsa. | Open Subtitles | على كل فرد أن يأكل ذرة من التراب قبل أن يموت |
Bu, Ölmeden önce bayağı yol kat etmiş, Yüzbaşı. | Open Subtitles | لقد قطع هذا الشخص مسافة طويلة قبل أن يموت |
Yavaş ölümde, Ölmeden önce seni öldürecek gücü kalmış olabilir. | Open Subtitles | القتل البطيئ يمكن أن يبقي فيه بعض القوة ليقتلك قبل أن يموت |
Ama Ölmeden önce, bazıları ona yardım etmeye gitti. | Open Subtitles | لكن قبل أن يموت ، بعض الناس توقفوا لمساعدته |
Ölmeden önce burada bir TV programı çekecekti. | Open Subtitles | لقد كان سيقوم بعرضاً خاصاً للتلفاز من هنا قبل أن يموت. |
Ölmeden önce benim için bir sürü küçük mesaj kaydetti. | Open Subtitles | لقد قام بتسجيل الكثير من الرسائل من أجلي قبل أن يموت |
Bir adamın kalbini dışarı çıkarıp Ölmeden önce ona göstermeyi öğrendik. | Open Subtitles | تعلمنا كيفية نزع قلب رجل، وإظهاره له قبل أن يموت |
Ama Ölmeden önce bir kurşun da o sıktı. | Open Subtitles | و لكن قبل أن يموت, أطلق رصاصة واحدة عليكِ |
Delikanlı Ölmeden önce, kız kardeşi hâlâ hayattayken, onunla arasını düzeltmeye fırsatı olmamış. | Open Subtitles | لم تتح له الفرصة ليعوض عن أخته قبل أن يموت عندما كانت لا تزال حية |
Renklerine bakıIırsa yaralar yeni. Zavallı denizcimiz bunlara ölmeden hemen önce maruz kalmış. | Open Subtitles | تغيير الألوان يدل إنها حديثة حدثت له قبل أن يموت |
Ölmeden önceki üç saatini annesinin adını haykırarak geçirdi. | Open Subtitles | لقد بقي يبكي و يستنجد بأمه لمدة ثلاثة ساعات قبل أن يموت |
Birkaç yıl önce o Ölmeden önce büyük babamın bana söylediği bir şey her şeyi netleştirdi. | Open Subtitles | ثم منذ عدة سنوات قبل أن يموت اخبرني جدي بأمر جعل كل شيء واضحا |
Kocan Ölmeden önce bize demir silah vereceğine dair söz vermişti. | Open Subtitles | قبل أن يموت زوجك وعدنا بــالأسلحة الحديدية |
Başkaları da Ölmeden önce, onun ne olduğunu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | نحتاج أن نكتشف ما هذا الآن قبل أن يموت شخص آخر |
Ve bu ölene kadar devam eder. Tanrım. | Open Subtitles | وما إلى ذلك قبل أن يموت - يا ربي - |