"قبل الغداء" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yemekten önce
        
    • öğle yemeğinden önce
        
    • öğlen yemeğinden önce
        
    • öğle yemeğine kadar
        
    • öğleden önce
        
    • öğlene kadar
        
    • akşam yemeğinden önce
        
    • öğle yemeğinden önceydi
        
    • Öğlen
        
    Eh, Michael, Yemekten önce mi sonra mı söylersin? Open Subtitles حسنا يا مايكل, هل ستخبرنى قبل الغداء ام بعده ؟
    Yemekten önce bitireceğiz galiba. Open Subtitles ـ أعتقد أنه يمكننا الانتهاء قبل الغداء ـ موافقون
    Ve yapabileceğimiz basit şeylerden biri öğle yemeğinden önce teneffüs koymaktır. TED وأحد أبسط الأشياء التي يمكننا عملها هو أن نقرر فسحة من الوقت قبل الغداء
    Kahvaltı öğle yemeğinden önce gelir. Ah! Mm. Open Subtitles الأفطار يأتى قبل الغداء والزواج يجب ان يأتى قبل رحلة شهر العسل البحرية
    Sid, Bruce/sakal meselesinin öğlen yemeğinden önce halledilmesini istiyor. Open Subtitles سيد يريد أن يحل مسألة لحية بروس قبل الغداء
    Hemen bir arama emri çıkartırsanız, öğle yemeğine kadar Balon Adam'ı bulabiliriz. Open Subtitles أصدر الأمر الآن وربما نجد رجل المنطاد قبل الغداء
    lşık çok iyi. Yemekten önce bitirelim. Open Subtitles يا زملاء ، الإضاءة جيدة لننجز المطلوب قبل الغداء
    Kendine gel, mankafa! Yemekten önce 906 kere söyledim bile. Open Subtitles اصمت أيها الأحمق لقد قلتها 906 مرة قبل الغداء
    Tamam, Roberta'ya Yemekten önce bir kurabiye yemene izin verdiğimi söyle. Open Subtitles أخبر روبرتا بأننى سمحت لك بتناول كعكة واحدة قبل الغداء
    Ama Yemekten önce kusmasıyla karşılaştırınca Cerrahiyi ara. Ameliyatı ayarla. Open Subtitles لكنني وازنت بين هذا و خطورة أن تصيبه سكتة قبل الغداء اتصلوا بقسم الجراحة و حددوا موعداً
    Tamam, sanırım Yemekten önce yerleşmeliyiz. Open Subtitles حسناً ، أظن أن علينا تفريغ الحقائب قبل الغداء.
    Düşündüm de Yemekten önce ikimiz hızlı bir gezinti yapabiliriz. Open Subtitles كنت أفكر أن أن نقوم بركوب الخيل قبل الغداء
    Bunları tekrar yap ve öğle yemeğinden önce bana getir, anlaşıldı mı? Open Subtitles قوموا بتجديدها وأعيدوها قبل الغداء هل هذا مفهوم ؟
    öğle yemeğinden önce. Open Subtitles قبل الغداء , وبعد ذلك يجب أن ترد على المكالمات وتقوم بالموافقة على الميزانية
    Tamam, öğle yemeğinden önce ne yaparsanız yapın çünkü, ondan sonra, sizi gözyaşlarına boğacağım. Open Subtitles حسناً، انجزوا ما بوسعكم من عمل قبل الغداء لأنه بعدها سأثير مشاعركم لدرجة البكاء
    Eğer tümörse, kafa içi basıncı öğle yemeğinden önce beyninin dışarı fırlamasına neden olabilir. Open Subtitles فالضغط الوعائي يسبب انفجار لمخها قبل الغداء
    Ve bunların hepsini öğle yemeğinden önce yaptım. Open Subtitles جلست في المقاعد الأمامية , بالتأكيد و فعلت كل هذا قبل الغداء
    Bu arada torbalarımın öğle yemeğinden önce boşaltılması gerekiyor. Open Subtitles بالمناسبة، أنا بحاجة لكيس الكرة أفرغت قبل الغداء
    "Lanet öğlen yemeğinden önce sakal meselesinin çözülmesini istiyorum." Son. Open Subtitles أريد أن تحل مشكلة اللحية اللعينة قبل الغداء
    öğle yemeğine kadar bir holiganın canına okuyacağım. Open Subtitles وسوف يصل الدوي مشاغب من قبل الغداء.
    Amerikan Zenci Teşkilatı'nın adamları öğleden önce orada olurlar... davayı kapmak için fırsat kolluyorlar. Open Subtitles سوف يكون أعضاء الاتحاد الوطني لمساعدة الملونين هنا قبل الغداء وهم في شوق كبير
    Göreviniz, bunlardan birini öğlene kadar benden çalmak. Open Subtitles مهمتكم هي سرقة واحدة منهما قبل الغداء
    akşam yemeğinden önce viski içmenin zayıflık olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت انه شرب الويسكي قبل الغداء اشارة الى الضعف
    Saha kenarına tabii. Bunların hepsi öğle yemeğinden önceydi. Open Subtitles جلست في المقاعد الأمامية، بالتأكيد و فعلت كل هذا قبل الغداء
    Öğlen ve yatmadan önce birer doz alırım. Open Subtitles سوف اخذ جرعة قبل الغداء ,ومرة اخري قبل النوم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more