Ama bu geceden önce de, grupla söylemiyordum. Ve.. işte başlıyoruz. | Open Subtitles | لكنني لم أؤد مع فرقة قبل الليلة وهكذا، سأغني من دونها |
İmzalayın. geceden önce yatamazsınız. | Open Subtitles | بوسعك توقيع الإستمارة دون حجز غرفة قبل الليلة. |
Bu geceden önce sana karşı ne hissettiğimi sorsaydın, ...ne cevap verirdim bilmiyorum. | Open Subtitles | لو كنت قد سألتني قبل الليلة عن المشاعر التي أكنها لك لما كنت متأكدة بما سأرد عليك |
Kesinlikle. Bakın, bu akşamdan önce yapmam gereken milyon tane şey var. | Open Subtitles | إستمعوا ، لدىّ مليون شئ لفعله قبل الليلة |
Bu akşama kadar Appe-laxative'ler hakkında hiçbir şey duymamıştım. | Open Subtitles | أنا حتى لم أسمع أبدا بأبيلاكستيف قبل الليلة |
Evet. Ama bu geceye kadar hissetmiyordum. | Open Subtitles | . أجل لأنى قبل الليلة لم يكن لدى شعور بها |
Bir saniye. Kim olduğunu bu geceden önce biliyor muydun? | Open Subtitles | أنتظري لحظة أكنتي تعلمي من هو قبل الليلة ؟ |
Aslında geçen geceden önce hiç duymamıştım, | Open Subtitles | فى الحقيقة. قبل الليلة لم أكن لأسمع عنه أبدا |
Anlıyorum. Bu geceden önce bir hediye göndermeli. | Open Subtitles | أفهم, يجب أن يبعث هدية قبل الليلة |
Bu geceden önce gelmeyecekti. | Open Subtitles | ليس من المفترض أن يحضر قبل الليلة |
Ama bu geceden önce biraz bilgilen | Open Subtitles | حدث قبل الليلة حسناً، لكن ماذا تـُريد؟ |
Bu geceden önce gerçek aşkı görmediklerine.. | Open Subtitles | "أنا ما رأيت رؤى الجمال الحق قبل الليلة " |
Bu geceden önce, etrafta dolaşıp "Eve sürüklendiğinde ve şortun köpürdüğünde ishalsindir." şarkısını söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | قبل الليلة خلته ذلك الرجل يمشي ويغنّي: "لمّا تنزلقين إلى منزلك، وسروالك مليءٌ بالرغوة، فهو الإسهال" |
Dün geceden önce de buraya geldi. | Open Subtitles | كان متواجد هنا من قبل الليلة الماضية. |
Bu akşamdan önce birçok kez onu alabilirdi. | Open Subtitles | كانت لديه فرص عديدة ليقتلها قبل الليلة |
Bu akşamdan önce tanışmamıştık. | Open Subtitles | لم ألقه قبل الليلة |
- O iz bu akşamdan önce orada var mıydı bilemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني المعرفة إذا تلك العلامة كانت أو لم تكن هناك قبل الليلة ! |
Dün akşama kadar "kader" e inanmazdım. | Open Subtitles | أنا لم أؤمن بالقدّر قبل الليلة الماضيه |
Bu akşama kadar hiç silah bile tutmamıştım. | Open Subtitles | وحتى لم أحمل سلاح أبدًا قبل الليلة. |
bu geceye kadar bana onun hakkında hiçbir şey söylememiştin. Ve sanırım bunun nedenini biliyorsun. | Open Subtitles | لم تقل لي أي شيء عنها قبل الليلة وأعتقد أنه عن قصد |
Sorumu mazur görün ama geçen gece neredeydiniz? | Open Subtitles | لا تمانع سؤالي، ولكن أين كنت قبل الليلة الماضية؟ |
Kocan eski eşi bulunmadan önceki gece saat 9 da neredeydi? | Open Subtitles | وأين كان زوجكِ بعد الساعة التاسعة مساءً قبل الليلة التى عُثِرَ فيها على زوجته السابقة متوفاة؟ |