Polis şu sorun çıkaran arkadaşı birini öldürmeden önce yakalamış | Open Subtitles | شرطة الولاية امسكت بصديقك للسرعة قبل ان يقتل اى شخص |
Daha fazla insanı öldürmeden önce onu içeri atmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نريد منك ان تحضره قبل ان يقتل المزيد من الناس. |
Bir insan diğerini öldürmeden önce Tanrı'nın hükmü dinlenmelidir. | Open Subtitles | و لكن قبل ان يقتل الانسان اي احد لابد ان يطبق قانون الله السماوي |
Soyguncunun 20 yaşındaki Barnett Jerkins olduğu tespit edildi vurulmadan önce kendini durdurmaya çalışan iki polis memurunu da yaraladı. | Open Subtitles | المسلح المعروف بـ برانيت جاركنز 20 سنة جرح ضابطين قبل ان يقتل نفسه |
Biliyor musunuz, Rabin vurulmadan önce barışa ne kadar da yaklaşmıştık. | Open Subtitles | نحن كنا على وشك تحقيق السلام قبل ان يقتل اخرق (رابين) |
Bu Billy'nin son doğum günü, anne babası bir uçak kazasında ölmeden önce. | Open Subtitles | هذا كان عيد ميلاد بيلى الاخير قبل ان يقتل والديه فى تحطم طائره |
Üniversitedeki oda arkadaşım, intihar etmeden önce normaldışı ruhbilimi okuyordu. | Open Subtitles | رفيقي في غرفتي ايام الجامع كان تخصصه علم نفس قبل ان يقتل نفسه |
Biliyor musun, Clutterler'ın oğlunu öldürmeden önce, başına yastık koymuş. | Open Subtitles | تعرفوا , قبل ان يقتل ابن كلتر وضع وسادة تحت رأسه |
Ben... Bize tekrar tekrar öldürmeden önce yardım edin. | Open Subtitles | لم تكن موجودا سيد غريغوري ساعدنا قبل ان يقتل مجددا ومجددا |
Tekrar öldürmeden önce onu yakalamamız için bize bir fırsat veriyor. | Open Subtitles | انه يعطينا فرصة لنمسكه قبل ان يقتل مرة اخري |
- Sinbad'ı öldürmeden önce yaratığı durduruyorum. | Open Subtitles | ماذا تفعلين؟ اوقفي هذا المخلوق قبل ان يقتل.. |
Karbon monoksit zehirlenmesi da disorients ve öldürmeden önce uzun karıştırır. | Open Subtitles | التسمم بأول اكسيد الكربون ايضاً يسبب الحيرة و الارباك لفترة طويلة قبل ان يقتل |
- Benim de. Fakat tekrar öldürmeden önce onu ortaya çıkarmayı denemeliyim. | Open Subtitles | لكن يجب علي ان أمسك به قبل ان يقتل من جديد |
Biliyor musunuz, Rabin vurulmadan önce barışa ne kadar da yaklaşmıştık. | Open Subtitles | نحن كنا على وشك تحقيق السلام قبل ان يقتل اخرق (رابين) |
ölmeden önce etkileyici bir kötü karar listesi yapmış, bu kararlar arasında şunlar da var, uyuşturucu ve silah bulundurma, uyuşturucu suçları, | Open Subtitles | قام بمجموعة خيارات مثيرة للاهتمام بدرجة سوءها قبل ان يقتل متضمنة ولكن ليست مقتصرة حيازة المخدرات و تهمتان من المتاجرة |
Polise göre, ölmeden önce işkence görmüş. | Open Subtitles | ووفقا للشرطة لقد تعرض للتعذيب قبل ان يقتل |
Davey o gece, intihar etmeden önce tecavüze uğramış. | Open Subtitles | لقد اغتصب ديفي قبل ان يقتل نفسة |