Bak, herhangi bir şey olmadan önce uğraşmamız gereken bir sürü şey var. | Open Subtitles | .هناك الكثير من الأمور التي لابد أن نخوض بها قبل حدوث أي شيء |
Peki, bir şeyler olmadan önce, ...ne kadar zamanımız var sence? | Open Subtitles | حسنا، كم من الوقت تعتقد أننا قد نحصل قبل حدوث شيء؟ |
Öz annen baban olmasalar bile. Bu olmadan önce, kendimi öldüreceğim. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | حتـّى إن لم يكونوا أبويك الحقيقيين، سأقتل نفسي قبل حدوث ذلك |
Hayır, takas gerçekleşmeden önce uydunun yerini alması gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن يكون القمر الصناعي في مكانه قبل حدوث التبادل |
Ama bu olaydan önce bunlardan 12 tanesi bulunmuş. | Open Subtitles | لكن قبل حدوث هذه القضية تم العثور على 12 منها |
Hayatında büyük bir şey olmadan önceki akşamlar kapıldığın şu hissi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف هذا الإحساس الذى يأتيك قبل حدوث شىء كبير فى حياتك |
Henüz cinayetler olmadan önce silahınızı nehre attığınızı kanıtlayamadınız. | Open Subtitles | لكنك مازلت مصرا انك القيت مسدسك فى النهر قبل حدوث الواقعة |
Bu olmadan önce, makinedeki bir dişliydim. Düzenli, baskı altında. | Open Subtitles | قبل حدوث هذا، كنتُ مجرّد ترس في ماكينة، شخصاً عادياً، مقموع |
O zaman onu bu olmadan önce oradan çıkarırız. | Open Subtitles | يجب فقط أن نحرص على إخراجها من هناك قبل حدوث ذلك. |
Bu olmadan önce neler düşündüğünü aklına getir. | Open Subtitles | تذكري بما كنتِ تفكرين فيه قبل حدوث الأنهيار |
Madem öyle düşünüyordun bunlar olmadan önce yapabileceğin bir şeyler yok muydu? | Open Subtitles | إذا كنت تشعر حقا بالأسف ألم يكن هناك شيء من المفترض أن فعلته قبل حدوث هذا ؟ |
Peki, bana şunu söyleyin bunlar olmadan önce bu zavallı şey ölüydü değil mi? | Open Subtitles | حسناً فقط رجاءً أخبريني أن هذه المسكينة كانت ميتة قبل حدوث أي من هذا |
Bu olmadan önce hesabı boşaltmamız lazım. | Open Subtitles | عليّنا إستنزاف الحساب المالي، قبل حدوث ذلك. |
Hayatıma bir bak, dandik bir indirim mağazasında çalışıyorum kötü ruhları çağıran bir kitabım var ama tüm bunlar olmadan önce bir geleceğim vardı. | Open Subtitles | أعني، انظري لحياتي أعمل في متجر رديء ولدي كتاب يستدعي أرواحاً شريرة ولكن تعلمين، قبل حدوث كل هذا |
Aslında, tüm bunlar olmadan önce onu gerçekten sevmiştim. | Open Subtitles | و لكن الأمر و ما فيه أنني كنت معجب به حقاً قبل حدوث كل هذا. |
Dinle, tüm bunlar olmadan önce onun yanındaydım. | Open Subtitles | استمع إلىّ ، كُنت برفقته مُباشرة قبل حدوث كل ذلك |
Evler daha zordur. O olay gerçekleşmeden önce evleri iyice öğrenseydim, yardımı olurdu. | Open Subtitles | الأماكن أصعب تخيلها سيساعد لو كنت أعرفهم جيداً قبل حدوث الأمر |
O yüzden bunu bimeniz belki daha iyi hissetmenizi sağlayacak, bu olaydan önce Dwight, O'nun hayatını tehlikeye attı, ...kafasına, içinde yarasa olan bir poşeti geçirerek. | Open Subtitles | لكن قد يشعركم بقليل من التحسن لو علمتم انه قبل حدوث ذلك دوايت هدد حياتها بوضعه رأسها داخل كيس و الخفاش بداخله |
Dinle, arkadaş olduğunuzu biliyorum, ama onun artık, bütün bunlar olmadan önceki kişi olmadığını kabul etmen gerek. | Open Subtitles | إسمعي، أعلم أنكم أصدقاء، ولكن، أعني، أنّ عليك الإعتراف، إنها ليست ذلك الشخص قبل حدوث كل ذلك |
Gerçi tüm bunlardan önce duygusal olarak iyi olduğumu düşünüyordum ama terapistime göre ben... | Open Subtitles | هذا على افتراض أننى كنت بخير معنوياً قبل حدوث أى من هذا |
Tüm bunlar yaşanmadan önce ben de uzaydaydım, Tom. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى الفضاء يا توم قبل حدوث كل هذا |
Ama karımda da cep telefonu var ve olay olmadan hemen önce onu aramıştım. | Open Subtitles | يحب الألعاب ولكن زوجتي لديها واحداً ولقد قمت بمكالمتها قبل حدوث الأمر |
Bu olaylar kopmadan önce herkesi şerefsizin teki sanırdım. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّ الجميع حمقى، قبل حدوث كلّ هذا. |