"قبل ذهابه" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmeden önce
        
    • çıkmadan önce
        
    • gitmeden hemen önce
        
    Çatıya gitmeden önce bir çeşit meditasyon müziği dinkediğini duydum. Open Subtitles سمعته يستمع لنوع من موسيقى التأمل ، قبل ذهابه للسطح
    Anlaşılıyor ki adam gece şehirde tek başına, Peace Corps'a gitmeden önce ülkeyi baştan başa kateden bir gezi yapıyor. TED وقد اتّضح أنه وحيد في البلدة الليلة يقود سيارته في رحلة عبر البلاد قبل ذهابه إلى "بيس كوربس" -وكالة تطوعية-
    Evet, yaratıkla buluşmaya gitmeden önce gördüm. Open Subtitles بلى ، لقد التقيته قبل ذهابه لمقابلة الكائن الفضائي
    Her gün bir sürpriz paket getiriyor ve gitmeden önce beni öpüyor. Open Subtitles إنه يقوم بتوصيل الطعام كل يوم ويقبلني قبل ذهابه
    Astsubay Curtin yurtdışına çıkmadan önce kapsamlı bir tarama yaptırmış yani kapsamlı diyorum. Open Subtitles لقد خضع الضابط كورتين إلى فحص طبي مشدد قبل ذهابه لما وراء البحار وأعني بمشدد لا إصابة بالهيربس
    Büyücünün peşinden gitmeden hemen önce. Open Subtitles مباشرةً قبل ذهابه إلى المُشعوذ
    Her sabah işe gitmeden önce masada oturur ve bir fincan kahve eşliğinde gazetesini okurdu. Open Subtitles وكل صباح قبل ذهابه للعمل كان يجلس أمام الطاولة ويقرأ الصحيفة ويرتشف القهوة
    Okula gitmeden önce Ben'i gördüğünü ve o zaman Oksikodon reçetesi yazdığını söyledin Open Subtitles لقد قلت أنك رأيت بن قبل ذهابه للمدرسة. هل هذا كان عندما وصفت الكسيكودوني
    Ve kayıtlara göre New York'a gitmeden önce, iki ay onların yanında kalmış. Open Subtitles ويتبين أنه كان معهم لشهرين مباشرة قبل ذهابه إلى نيويورك
    Tren merkeze gitmeden önce hep durur orada. Open Subtitles يقف القطار دومًا هُناك قبل ذهابه للمقر الرئيسي
    Yani parka gitmeden önce oraya mı koymuş? Open Subtitles هل تركها قبل ذهابه إلى المنتزه؟
    Yani parka gitmeden önce oraya mı koymuş? Open Subtitles هل تركها قبل ذهابه إلى المنتزه؟
    Havaalanına gitmeden önce kahvaltıya gelecek. Open Subtitles سيأتي ليفطر معنا قبل ذهابه الى المطار
    Yanıma geldi ve okula gitmeden önce her zaman yaptığı gibi bana sarıldı. Open Subtitles عانقني كما يفعل دائما قبل ذهابه للمدرسة
    Okula gitmeden önce ona veda etmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أودّعه قبل ذهابه للمدرسة. أنا ...
    Babasının yanına gitmeden önce bir yerlere yemek bırakmış olmalı. Open Subtitles أعرف ابني، قبل ذهابه لمنزل والده، يترك قطعة ... طعام في مكان ما.
    Karakola gitmeden önce beni aradı. Open Subtitles لقد إتصل بي قبل ذهابه لقسم الشرطة
    Bu sabah işe gitmeden önce. Open Subtitles هذا الصباح، قبل ذهابه إلى العمل.
    - Bu sabah. İşe gitmeden önce yemeğini hazırlamıştım. Open Subtitles حضّرتُ إفطاره قبل ذهابه للعمل .
    Kocanız Bay Strange, gece dışarı çıkmadan önce, size bakmaya geldi mi? Open Subtitles هل زوجك عرج اليك ليطمئن عليك قبل ذهابه الى الأمسية ؟
    Eğer akıllıysa, televizyona çıkmadan önce adıyla ilgili bütün kanıtları ortadan kaldırırdı. Open Subtitles لا بد أنه مسح هويته الحقيقية قبل ذهابه للتلفاز
    Araba yıkatmaya gitmeden hemen önce. Open Subtitles قبل ذهابه للغسيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more