"قبل ساعات" - Translation from Arabic to Turkish

• Saatler önce
• kaç saat önce
• saat öncesinde
• - Birkaç saat önce
• saatlerce
• saat öncesine
• Saatler önceden
• saatler öncesinde

Düğün gecesinden Saatler önce, kralın namusunu kaybetmesi büyük trajedi olur.
ستكون مأساة بأن يخسر الملك حكمه قبل ساعات من ليلة زفافه

Norman Sontag'in sopasıyla yaptığı hasar Dwight ölmeden Saatler önce olmuş.
إصابة نورمان سونتاغ بصلبٍ مقاس سبعه قبل ساعات من قتل دوايت

Pilotunuz, Yarbay Yuri Voskov uçuştan Saatler önce gelir.
طيارك, المقدم يورى فوسكوف سيصل قبل ساعات من الرحلة يجب أن تكون مستعداً له

Cinayetten bir kaç saat önce... Altı görgü tanığı sizi maktül ile beraber iken ona bağırdığınızı duymuşlar.. Ne diye bağırmıştı Pontoon...
قبل ساعات من المباراة ست شهود رأوك تصرخين و تكررين , ماذا فونتون؟

Albertosaurus binada ve hayatımı mahvetmenin birkaç saat öncesinde.
البراسورس في المبنى، قبل ساعات قليلة من تدمير حياتي

- Birkaç saat önce yapmış olmam gerekeni.
-ما كان ينبغي أن أفعله قبل ساعات

Saatler önce buraya ulaşmış olmaları gerekirdi!
أوه ، لا، كانوا من المفترض أن تكون هنا قبل ساعات.

Saatler önce burada olacaktı.
لقد كان من المفترض أن يكون هنا قبل ساعات

- Ne? Sıralama programı. Saatler önce bitirdin.
برنامج السلسلة، أنهيته قبل ساعات وكنت ستذهب لتستريح

İlk fırlatmadan Saatler önce, sır ortaya çıkmıştı.
و مع إطلاق الأول قبل ساعات كان السر قد إنكشف

-Çünkü bu sabah duruşmadan Saatler önce velayet için dilekçe verdin.
أسئلك لأنك قدمت عريضة حضانة هذا الصباح قبل ساعات من هذا الإجراء

Saatler önce evde olmalıydım.
كان من المفترض أن أكون في المنزل قبل ساعات.

Saat 6'yı geçti. Saatler önce ölmemiz gerekirdi.
لقد تعدت السادسة , كان يجب أن نموت قبل ساعات

Evet ama derideki emilim oranı Leung'un yakıtla ölümünden Saatler önce temas ettiğini gösteriyor.
أجل، لكن معدل امتصاص الجلد يشير بأن ذلك متصل مع ذاك الوقود قبل ساعات من موته

Yapmış olsaydık, hasta Saatler önce uyuşturulmuş olacaktı, bu da karısına saldırmasını önleyecekti.
لو فعلنا لكان المريض مخدرا قبل ساعات و لن يكون قادرا على التصرف مثل كريس براون معها

Ve daha bir kaç saat önce şahane bir orgazm yaşadın.
وفقط قبل ساعات قليلة, وصلتِ إلى ذروة كبيرة ودسمة.

Aslında bunu sana söylemeyecektim, ama Vanessa bir kaç saat önce aradı ve konuşmak istediğini söyledi.
حسنا,لم اكن ساخبرك هذا ولابعد ذلك, لكن فينيسا اتصلت قبل ساعات وتريد التحدث معي

Çoğu gece onu Batı Yakasındaki bir bardan dışarı tökezleyerek çıkarken bulabilirsiniz, ...güneşin doğmasından birkaç saat öncesinde
في معظم الليالي، يمكنك إيجادّه يترنَح خارج حانة في الجانب الغربي، قبل ساعات من شروق الشمس.

- Birkaç saat önce gitti.
رحلت قبل ساعات.

Elindeki bütün kemikler kırılsa bile saatlerce acısını hissetmez.
وكسر عظام يده كلها، لن يشعر بالألم قبل ساعات

Bir kaç saat öncesine kadar burası Las Vegas'ın... en güvenli mahallelerinden biri olarak kabul edilirdi.
إلى أنْ قبل ساعات قَليلة، هذا إعتبرَ إحدى الأحياءِ الأكثر أماناً في لاس فيجاس.

- Saatler önceden ama çok değil, artık fazla içmiyorum.
قبل ساعات لكن ليس كثيراً لم اعد افعل هذا

Son görevi de saatler öncesinde bitmiş olmalıydı.
ومهمّته الأخيرة كان يُفترض أن تنتهي قبل ساعات عدّة.