Sen gelmeden önce gayet iyi idare ettiğinden eminim. | Open Subtitles | إنّي مُتأكّدة أنّها كانت تُبلي حسناً قبل قدومك إليها. |
Buraya gelmeden önce, iade talebinizi rededeceğimi biliyor olmalıydınız. | Open Subtitles | لابد أنك علمت قبل قدومك إلى هنا أنني سأرفض طلبك للتسليم. |
Sen gelmeden önce adamın biri son parçayı yedi. | Open Subtitles | رجل أتى وأكل آخر قطعة منها قبل قدومك ؟ |
Sen daha gelmeden hissetmiştim. | Open Subtitles | شعرت بذلك قبل قدومك |
Kara lekeyi bana veren o ahmaklar buraya senden önce gelirlerse bunu bende bulamayacaklar. | Open Subtitles | بعد أن ناولني القراصنة البقعة السوداء وإذا عادوا مجددا قبل قدومك فهم لن يجدوا هذه معي |
Sen buraya gelmeden önce Twin Peaks basit bir yerdi. | Open Subtitles | قبل قدومك إلى هنا، كانت "توين بيكس" مكاناً هادئاً. |
Bu adaya gelmeden önce seni kullanan adamın hatıralarında sen hala kötürümsün, ve asla özgür olamayacaksın taki babanın senin üzerindeki baskısını ortadan kaldırana kadar. | Open Subtitles | مازالت تحيط بك ذكريات الرجل الذي كنت عليه قبل قدومك إلى هذه الجزيرة و لن تتحرّر أبدا منه ما لم تفشي الغيظ الذي خلّفه والدك عليك |
Sen buraya gelmeden önce, bizler bireydik. | Open Subtitles | قبل قدومك كانت لدينا شخصيتنا المستقلة |
Bu sabah buraya gelmeden önce nasıl hissettiğini anlatabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تصف لي ... كيف كان شعورك قبل قدومك إلى هنا هذا الصباح ؟ |
Orası temiz. Tam sen gelmeden önce sildim. | Open Subtitles | إنها نظيفة، نظّفتها قبل قدومك مباشرة. |
Wylie buraya gelmeden önce bana Ajan Lisbon ile California'da beraber çalıştığınızı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني (وايلي) أنّك عملت مع العميلة (ليزبن) في (كاليفورنيا) قبل قدومك إلى هُنا. |
Tamam, partiye gelmeden önce hatırladığın her şeyi anlat. | Open Subtitles | أخبريني بكل ما تذكرينه قبل قدومك الحفل |
Wylie buraya gelmeden önce bana Ajan Lisbon ile California'da beraber çalıştığınızı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني (وايلي) أنّك عملت مع العميلة (ليزبن) في (كاليفورنيا) قبل قدومك إلى هُنا. |
Bu gece eve gelmeden önce neredeydin? | Open Subtitles | أين كنت الليلة، قبل قدومك للمنزل ؟ |
Bayan Annie, siz gelmeden önce onu akıl hastanesine yatırmayı konuşuyorduk. | Open Subtitles | آنسة (آني)، قبل قدومك كنا نناقش قرار وضعها في ملجأ |
Sen buraya gelmeden önce bir çok olay oldu. | Open Subtitles | هو انتي و(كليف)ـ لقد حدث الكثير قبل قدومك هنا |
Sen daha gelmeden hissetmiştim. | Open Subtitles | شعرت بذلك قبل قدومك |
Howard, senden önce burada çalışıyordu. | Open Subtitles | كان (هوارد) يعمل هنا قبل قدومك إنّه رجل صالح |