Bunu daha önce de yapardık. Hep eğlenirdik. Değişmesi gerekmez. | Open Subtitles | لقد فعلنا هذا دائماً من قبل لا يجب أن نتغير |
Sırf daha önce duymuş olman kötü bir tavsiye olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | لمجرّد أنّكِ قد سمعتِها من قبل لا يعني أنّها ليست نصيحة جيّدة |
Sana daha önce söyledim, saat ondan sonra mağaranın içinde müzik yok. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ من قبل, لا يُوجد مٌوسيقى بعد الساعد العاشرة فى الغار. |
- hiç böyle düşünmemiştim. - Bunun başka bir izahı yok. | Open Subtitles | لم أفكر بهذة الطريقة من قبل لا يوجد تفسير آخر |
Belki daha önce hiç olmadığı için. Lütfen bana kızma. | Open Subtitles | الموضوع بس اننى لم يحدث ذلك لى من قبل لا تغضب |
Daha bu yıI bir zeka testine girdim. Bunları gördüğümü hiç sanmı... | Open Subtitles | أديت إختبارات ذكاء من قبل لا أذكر أنى أديت أحد هؤلاء |
Eh, daha önce bunu görmüştük. Tekrardan göreceğimize şüphe yok. | Open Subtitles | حسنا,لقد راينا ذلك من قبل لا شك أننا سنراه مجددا |
Daha önce deveyle seyehat etmemiştim. Biraz garipti, korktum o yüzden. | Open Subtitles | أنا لم أسافر أبدا على جمل من قبل لا بد أن بي رائحة غريبة بعض الشيء الآن |
Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı. Durabilecek mi bilmiyorum. | Open Subtitles | هي لم تفعل أي شيء من هذا من قبل لا أعرف إن كانت تستطيع التوقف |
Ama daha önce de söylediğim gibi bir keşişin bana meydan okumasını kabul edemem. | Open Subtitles | لكن كما قلت فيما قبل لا أستطيع قبول تحدي قس |
Bunu daha önce de duydum. Yeni bir şey değil. Yani senin buluşun değil! | Open Subtitles | لقد سمعت هذا من قبل, لا جديد فيه لست أنت من اخترع هذا |
Sana daha önce de söyledim. Kafamın içine girmeye çalışma. | Open Subtitles | قلت ُ لك من قبل لا تحاول أن تدخل فى عقلى |
- Daha önce önünde dedim. - Oturmadan önce dedin. | Open Subtitles | قلت ، قبلها قبل لا قلت قبل أنا جلست قبل ذلك |
Daha önce bunu hiç yapmadım bu yüzden şimdi de yapamam. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن استرخيت من قبل لا يوجد سبب يمنعني من المحاولة |
Hayatım boyunca hiç bu kadar utanmamıştım. Bana ne olduğu bilmiyorum. | Open Subtitles | لم أشعر بهذا الخزي من قبل لا أعلم مالذي أصابني |
hiç o hızla gitmedik. Gemi bu hızı kaldıramaz. | Open Subtitles | سيدى، نحن لم ننطلق بهذه السرعة من قبل لا أعرف إن كان بإمكان السفينة تحملها |
Bağlantı, şimdiye dek gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor. Bunu hiç kimse yapamaz. | Open Subtitles | لم أر تصميماً كهذا من قبل لا أحد يمكنه اختلاق هذا |