Bir saat kadar önce lobide biriyle buluşacaktım. | Open Subtitles | كان من المفترض أن ألتقي أحدا في بهو الفندق قبل نحو ساعة ألم يطلب أحد رؤيتي؟ |
Kontrol etmek için bir saat kadar önce aradı. | Open Subtitles | اتصل قبل نحو ساعة ليعرف أين وصلنا |
Bir saat kadar önce mesaj atmıştım. | Open Subtitles | تركتُ لها رسالة قبل نحو ساعة. |
İlerlemenizi kontrol etmek için Yaklaşık bir saat önce bağlantı kurdu. | Open Subtitles | اتصل قبل نحو ساعة ليتفقد تقدمكم في العمل |
Evet efendim. Burada. Yaklaşık bir saat önce geldi. | Open Subtitles | أجل يا سيدي، إنها هنا وصلت قبل نحو ساعة. |
Yaklaşık bir saat önce olmuş. | Open Subtitles | حدث قبل نحو ساعة. |
Olay, bir saat kadar önce meydana gelmiş. | Open Subtitles | حدث قبل نحو ساعة. |
Hayır, Driscoll'ün gazeteci arkadaşı bir saat kadar önce aradı. | Open Subtitles | الصحفي رفيق (دريسكول) اتصل قبل نحو ساعة |
- Taramasını 1 saat kadar önce bitirdi. | Open Subtitles | -أنهينا التفتيش قبل نحو ساعة |