Otel resepsiyonisti Yarım saat önce ayrıldığını söyledi. | Open Subtitles | كاتب فندق قال أنه صفي حسابه قبل نصف ساعة |
Yarım saat önce girmem gerekirdi, daha ne kadar bekleyeceğiz? - Hadi. Frasier gidelim. | Open Subtitles | كان موعدي محددا قبل نصف ساعة لنذهب من هنا يا فريزر |
Yarım saat önce, acil servise barkodlu bir kızın geldiğini haber verdi. | Open Subtitles | وهي فقط اتصلت بي لتخبرني عن فتاة لديها شفرة التي ذهبت الى الطواري قبل نصف ساعة |
Ekip otosu buldu Yarım saat önce. | Open Subtitles | سيارة دورية وجدته قبل نصف ساعة لكن بلا هوية |
Kuzeni aradı, bir saat önce olmuş olmalı. | Open Subtitles | ابن عمه اتصل بي، لا بد أن هذا كان قبل نصف ساعة |
O numarayı gemiden Yarım saat önce aramışlar. | Open Subtitles | إتصلوا بهذا الرقم من مكتب السفينة قبل نصف ساعة |
Arka sokaktaki kamera zaman göstergesine göre kavgadan Yarım saat önce kapatılmış patron. | Open Subtitles | الكاميرا الخاصة بالزقاق كانت مراقبة ,و يظهر الشريط أن الوقت قد ضُبط قبل نصف ساعة |
Euroestrella için yola çıkmadan Yarım saat önce giriş yapmak gerekir. | Open Subtitles | "يوروستار " ، تحتاج إلى التسجيل قبل نصف ساعة من المُغادرة |
Hayır ama şu anda onunla bir şeyler konuşmak isterdim. Konferanstan birisi aradı. Konuşması Yarım saat önce başlamış olmalıydı fakat onlar daha oraya varmamışlar. | Open Subtitles | أحدهم إتصل من قاعة الخطابات قبل نصف ساعة و هم لم يصلوا بعد |
Olaydan Yarım saat önce güvenlik kameraları şu görüntüyü kaydetmiş. | Open Subtitles | قبل نصف ساعة من ذلك، سجّلت آلات المراقبة هذا |
Yaklaşık Yarım saat önce, çok belirgin bir ses oldu, bir şeyin su içme sesi. | Open Subtitles | قبل نصف ساعة تقريباً، كان هناك صوت صوتٌ من بعيد، لشيء يلوغ الماء |
Yarım saat önce bir sahil güvenlik teknesindeki tüm ekibin gözleri dikildi. | Open Subtitles | قبل نصف ساعة طاقم حرس السواحل باكمله أعينهم خيطت وأغلقت |
Daha Yarım saat önce ayakkabı törenimde beraberdik labaratuvarda yine görüşücez. | Open Subtitles | لقد رأيتهُ للتو قبل نصف ساعة في حفلة إرتداء الحذاء و أنا سأراهُ في المختبر |
Yarım saat önce aşağıdan 23,99'a satın aldım. | Open Subtitles | لقد اشتريت هذا من الطابق السفلي قبل نصف ساعة تقريبا ،ل23،99 |
Yarım saat önce, Blair'i Serena'nın elbisesini giyen o kızla konuşurken gördüm ve sonra hemen tüydü. | Open Subtitles | قبل نصف ساعة رأيت بلير تتحدث إلى تلك الفتاة التي ترتدي فستان سيرينا ثم انطلقت مسرعة |
Yarım saat önce, bir büyük jüri Meclis Üyesi Gibbons'ın aleyhinde, rüşvetten adam öldürtmeye kadar 30'dan fazla suçla ilgili dava açılmasına karar verdi. | Open Subtitles | قبل نصف ساعة أعلنت الهيئة العليا تسليم لائحة اتهام تحتوي على أكثر من 30 تهمة من الرشاوي إلى التآمر بارتكاب جريمة قتل |
Evet, bunu biz de düşündük, fakat roketten alınan veri, kasırgadan Yarım saat önce fırlatıldığını gösteriyordu. | Open Subtitles | حسنًا، أجل، ذلك ما إعتقدنا، لكن تبين أن بيانات المسبار توحي بأنّه أُطلق قبل نصف ساعة من الإعصار |
Yarım saat önce bana çılgınlığımı durdurmamı söylemiştin ve şimdi tüm çılgınlığını ortalığa döküyorsun. | Open Subtitles | ,فقط قبل نصف ساعة أخبرتيني أن أضع حدًا لجنوني وانظري إليك هنا تجعلين جنونك ينسكب على كل المكان |
Peter'in bir saat önce burada bizimle buluşması gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض ان يلتقيني بيتر قبل نصف ساعة |
Evet, yarım saat kadar önce buradaydılar. | Open Subtitles | نعم، لقد كانوا هنا قبل نصف ساعة... |
Bir sonraki feribot yarım saat sonra. | Open Subtitles | رائع .. العبارة التالية لن تنطلق قبل نصف ساعة |
- yarım saat daha kalkamayız! | Open Subtitles | ـ اسحبوا الدرج ـ لا نستطيع المغادرة قبل نصف ساعة |
E-posta olarak göndermem lazım. Son teslim yarım saat önceydi, acele et yani. | Open Subtitles | يجب أن ارسله في البريد الاكتروني في الموعد المحدد قبل نصف ساعة لذا أسرع |
İkisi de belirtilerin azaldığını söylüyorlar ve yarım saat öncesine göre çok daha mutlu görünüyorlar. | Open Subtitles | كِلاهما يقول أنَّ أعراضه تضمحل ويبدوان أكثر سعادة مِمَّا كانا عليه قبل نصف ساعة. |
Eğer ben bir işi almak istesem oraya en az yarım saat erken giderim. | Open Subtitles | ،ولو أردتُ أن أعمل عندَ أحد .آتي قبل نصف ساعة على أبعد تقدير |