Buraya gelmeden önce, belgelerin birkaçına baksam iyi olur. | Open Subtitles | سأقوم بمراجعة بعض الأوراق قبل وصوله إلى هنا |
Bilmiyorum fakat o buraya gelmeden önce hepimiz derin bir nefes alalım. | Open Subtitles | لستُ واثقاً لكن قبل وصوله إلى هنا دعونا جميعاً |
Çocuk gelmeden önce bana dedi ki "Hadi ona bir oyun oynayalim." | Open Subtitles | :و قبل وصوله لهناك, قالت لي "لنقم بخدعه معه" |
Kuruluşun organizasyonu canlı olarak yayınlayacağını oraya varmadan önce biliyordu; ancak oraya çıkmadan önce, başının tam üstüne Twitter'a akış geçen büyük bir ekran koyduklarını bilmiyordu. | TED | كان يعرف قبل وصوله أن تلك المؤسسة ستقوم ببث هذا الحدث على المباشر، ولكن لم يكن في علمه إلى أن وصل إلى المأدبة بأنهم قاموا بوضع شاشة ضخمة بتغريدات تويتر بجانب رأسه. |
Vücudunun ve tekniklerinin sınırına ulaştığını hissederek bir cevaba varmadan önce derin düşünceler içinde uzun vakitler geçirirdi. | Open Subtitles | "يشعر أنّه وصل لأوج حدود جسده وأساليبه" "أمضى وقتًا مديدًا في التأمّل قبل وصوله لإجابه" |
gelmeden önce yapacak çok şey var. | Open Subtitles | لدينا الكثير لنقوم به قبل وصوله |
Ya iktidara gelmeden önce Hitler'i biri öldürseydi? | Open Subtitles | ماذا لو ان شخص ما كان قد قتل هتلر قبل وصوله للسلطة.. ! ـ |
Zeki olsaydın, onlar gelmeden önce tüyerdin. | Open Subtitles | أتعلم , إن كنت ذكي ستذهب قبل وصوله |
İngiltere'ye gelmeden önce, bankfrauds@yahoo.co.uk adlı basit bir haber grubu kurdu. 2005 yılında Manchester Üniversitesinden Yüksek Kimya Mühendisliği derecesi almak için yaptı. | TED | و قد أنشأ مجموعته التي سماها بطريقة ركيكة bankfrauds@yahoo.co.uk قبل وصوله إلى بريطانيا في 2005 كي يحصل على درجة الماجستير في الهندسة الكيميائية من جامعة مانشستر. |
O gelmeden önce ben... | Open Subtitles | ولكن قبل وصوله إلى هنا، فأنا... |