Bir depremden hemen önce yer kabuğunda baskı arttıkça ince çatlaklar bu gazların yüzeye kaçmasına izin veriyor. | TED | مع تصاعد التوتر في القشرة قبل وقوع الزلزال مباشرةً، تسمح الكريّات الدقيقة لهذه الغازات بالهروب إلى السطح. |
Bunun saati bu sabah olarak gözüküyor. Saldırıdan hemen önce. | Open Subtitles | هذا إطار زمني لهذا الصباح قبل وقوع الهجوم مباشرة |
- Biliyorum fakat bazı insanlar tesadüfen felaketten hemen önce yakıt depoladığımızı kolayca yutmayabilir. | Open Subtitles | أعلم، لكن البعض قد يجد صعوبة في تقبّل أمر أننا كنّا نخزّن الوقود قبل وقوع هذه الكارثة |
Düşündüm de, belki de Kazadan önce ne üzerinde çalıştığımızı görmek istersin. | Open Subtitles | أعتقد بانك ستود أن ترى ما كنا نعمل عليه قبل وقوع الحادثة |
Anlaşılan merhum, bu talihsiz Kazadan önce talihsiz bir kaza geçirmiş. | Open Subtitles | يبدو أن المتوفى كان لديه حادث تعيس قبل وقوع الحادث التعيس |
Kazadan önce böyle değildi, öyle değil mi? | Open Subtitles | ولم يكن مثل هذا قبل وقوع الحادث، كان ذلك؟ |
Kocanız Önsuç tarafından tutuklanıyor. | Open Subtitles | زوجك إعتقل من قبل ضبّاط قبل وقوع الجريمة |
Saldırıdan hemen önce diğer gizli servis aracını önden gönderdi. | Open Subtitles | أمر السيارة الرئيسية بالتقدم للأمام تماماً قبل وقوع الهجوم |
Çünkü kazadan hemen önce ambulanstan çıkmayı reddetti, teknik olarak hastahanemizin hastası değildi. | Open Subtitles | ولأنها رفضت الخروج من سيارة الإسعاف قبل وقوع الحادث, فعمليًا هي ليست في أملاك المستشفى |
2011 yılında Japonya'nın doğu kıyısına bir deprem vurmadan hemen önce yakındaki araştırmacılar şaşırtıcı bir biçimde radyoizotop ikilisinin yüksek yoğunluğunu kaydettiler: radon ve toron. | TED | في 2011، قبل وقوع الزلزال مباشرةً على الساحل الشرقي لليابان، سجل الباحثون تركيزات عالية بشكل مدهش لزوج من النظائر المشعّة: الرّادون والثورون. |
- Kazadan hemen önce. - Charlie dayı, çok güzelmiş. | Open Subtitles | قبل وقوع حادثك- خال تشارلى لقد كنت جميلا- |
Olaydan hemen önce yanımdan geçti. | Open Subtitles | مباشرة قبل وقوع الحادثة لقد مشى أمامى |
Kazadan hemen önce tanıştım onunla. | Open Subtitles | لقد قابلته قبل وقوع الحادث |
Kazadan önce de aranızın çok iyi olmadığını söylemiştiniz. | Open Subtitles | انت تقول ذلك حتى من قبل وقوع الحادثة الأمور ليست مثالية بينكما |
Evet ama Kazadan önce depoyu araştırmaya yeni başlamıştım. | Open Subtitles | نعم ولكنى كنت للتو بدأت فى التحقيق عن هذا المخزن و نشطاته التجارية قبل وقوع الحادثة لى |
Kazadan önce araban hasar görmüş. | Open Subtitles | سيارتك كانت مصدومةً بالفعل قبل وقوع الحادث. |
Kazadan önce kömür tozu endişe verici seviyede miydi? | Open Subtitles | أكان مستوى غبار الفحم يشكل مشكلة قبل وقوع الحادث؟ |
Kazadan önce bile acayip paran vardı, değil mi? | Open Subtitles | وجمعتي ثروة كبيرة منه حتى قبل وقوع الحادثه، صحيح ؟ |
Kazadan önce araban hasar görmüş. | Open Subtitles | سيارتك كانت مصدومةً بالفعل قبل وقوع الحادث. |
Önsuç programı denetiminde, bir ay içinde Columbia Bölgesi'ndeki cinayet oranı%90 azaldı. | Open Subtitles | بعد شهر واحد من برنامج قبل وقوع الجريمة نسبه القتل في مقاطعة كولومبيا انخفضت بنسبه 90 في المائة |
Önsuç yöntembilimindeki yasal mahzuru anlıyorsunuzdur. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنكم تعرفون الخسارة الناتجة من أساليب ما قبل وقوع الجريمة |