"قبونا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bodrum
        
    • Bodrumda
        
    • bodrumumuzda
        
    • bodrumdaki
        
    Evet, alelade bir bodrum katından her sene yaptığımız muhteşem Oscar partisi odasına çevirdiler. Open Subtitles نعم, لقد حوّلوا قبونا العاديّ لحفلاتنا الأوسكارية السنوية الشهيرة
    Ama bodrum katına bunlardan elli tanesini enerji depolamak için bodruma koymayacağımızı bildiğimiz için Dallas'taki Teksas Üniversitesi'ndeki bir gruba gidip bu taslak şemayı verdik. TED مع العلم أننا لن نضع خمسين منها في قبونا لتخزين الطاقة، توجهنا إلى مجموعة في جامعة تكساس في دالاس، وأعطيناهم هذا الرسم البياني.
    Annem bizim Bodrumda illegal bakım evi işletiyordu. Open Subtitles كانت أمي تدير مركزا غير قانوني لرعاية الأطفال في قبونا
    Bu akşam Bodrumda Kappa üyeliğe kabul töreni var. Open Subtitles سيكون احتفال القبول الليلة تماما في قبونا
    Lütfen bodrumumuzda yaşamayacaklarını söyle bana. Open Subtitles أرجوك أخبريني بأنهم لا ينوون العيش في قبونا
    bodrumumuzda iş görür hâlde bir meth laboratuvarı var. Open Subtitles يألهي يارفاق , هناك مختبر مخدرات يعمل بالكامل في قبونا
    Babalarım hayatıma dair bütün belgeleri bodrumdaki dosya dolabında saklıyor. Open Subtitles أبواي أبقوا كل قطعة ورقة متعلقة بحياتي في ملفات في صندوق بـ قبونا
    Evimizin bodrum katını istila etmiş gençleri saymazsak. Open Subtitles لقد ابتُلينا بالمراهقين في قبونا.
    Amca! Annem bizim bodrum katta kalacağını söyledi. Open Subtitles يا عم أمي تقول بأنك ستنام في قبونا
    Bodrumda fazlasıyla geniş yer var. Open Subtitles لدينا الكثير من المساحة في قبونا
    Bizim Bodrumda pinpon masası var. Open Subtitles لدينا طاولة بنج بونج في قبونا
    Bodrumda bir pinpon masamız vardı. Open Subtitles لدينا طاولة بنج بونج في قبونا
    Öyleyse o aslında deli değil sadece bodrumumuzda dolanan ölü doğaüstü varlıklarla konuşuyor. Open Subtitles إذن ليست مجنونة، إنّما تخاطب كيانات خارقة ميّتة تجوب قبونا.
    Boşansınlar ve Axl bodrumumuzda yaşasın ve kız Florida'ya taşınsın çünkü ailesi orada yaşıyor. Open Subtitles و أكسل سيعيش في قبونا ... وهي ستنتقل مع الأولاد إلى فلوريدا ... حيث يعيش أبويها ...
    Ama en büyüğü bodrumumuzda çıkıyor. Open Subtitles يصادف أنها في قبونا ..
    Onun ödev fiyaskosu olmasaydı bodrumdaki pis suyu çıkarmakla çok hoş bir akşam geçiriyor olurduk. Open Subtitles بدون مشكلته في الواجب أنا وأنت كنا سنقضي ليلة هنيئة جدًا في مسح المياه الملوثة من قبونا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more