Bu arada, şu asa parçasını mahzenime götüreyim de bulucu büyü yapabilecek miyim bakayım. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، لمَ لا آخذ قطعة العصا تلك إلى قبوي لأرى ما إذا كان بوسعي إلقاء تعويذة تحديد الموقع عليها |
İyi akşamlar, iblis hayranları korkunç mahzenime hoş geldiniz. | Open Subtitles | مساء الخير أيها المعجبون الأشرار... ومرحباً بكم في قبوي العَفِن. |
Bütün bodrum su altında kaldı. Çalışma araçlarımın hepsi gitti. | Open Subtitles | قبوي بالكامل غرق و جميع اشيائي |
Hadi, Bay Paterson. Siz benim bodrum katındaydınız. | Open Subtitles | هيا يا سيد "بيترسن" كنت في قبوي |
- Benim bodrumumda boks yaparken kazanmama izin vermiş miydin? | Open Subtitles | عند الملاكمة في قبوي هل فكرت في السماح لي بالفوز؟ |
Görünüşe bakılırsa, benim kendi kasamda bir delik açıp da bir yandan onlardan para kazanmam uzak bir ihtimal değilmiş. | Open Subtitles | على ما يبدو، إنهم يرون أنه ليس مستبعداً عني حفر حفرة أسفل قبوي الخاص وصنع بعض المال بطريقة خبيثة |
Ama birkaç sene önce bodrumumu su bastı. | Open Subtitles | لكن قبوي قد غمر بالماء ,قبل عدة أعوام |
Mahzenimde bir fare bulduğumda, | Open Subtitles | عندما أجد فأراً في قبوي |
Döndüğümde, benim kasamdan taa kanalizasyona kadar açılmış bir delik buldum. | Open Subtitles | عندما عدت، وجدت حفرة تحت قبوي تم حفرها عبر أنابيب الصرف |
- O zaman bunu mahzenime eklemeliyim. | Open Subtitles | - أنا يَجِبُ أَنْ أُضيفَه إلى قبوي. |
Hyde, mahzenime asla giremeyecek. | Open Subtitles | -لن يدخل (هايد) إلى قبوي |
Benim bodrum katımda yaşıyor. | Open Subtitles | أنه ينام في قبوي |
Falcone onu atmak istemedi, ben de bodrum katında birkaç hafta onunla zaman geçirdim. | Open Subtitles | (فالكون) لم يرغب برميه، لذا قد عملت عليه في قبوي لبضعة أسابيع إنه رجلاً جديد تماماً |
bodrumumda nükleer silah kontrol panelim var. | Open Subtitles | لدي وحدة تحكم نووية في قبوي |
Yine beni kendi bodrumumda nakavt etmezsen olmaz. Freddy. | Open Subtitles | ما زلت تريد أن توقعني في قبوي |
O kılıcın Gringotts'taki kasamda olması gerekiyor. | Open Subtitles | من المفترض أنّ هذا السيف في قبوي بـ(جرينجوتس)، |
Duyduğuma göre kocanla bodrumumu temizliyormuşsunuz. | Open Subtitles | إذاً، سمعت أنك أنت وزوجك ستنظفان قبوي |
Mahzenimde bulduğum ufak bir şeyle. | Open Subtitles | - بشيء صغير صادفته في قبوي - |