"قبّلت" - Translation from Arabic to Turkish

• öptüm
• öptün
• öpmüştüm
• öptü
• öpmüş
• öpüştüm
• öpmedim
• öpüşmüş
• öpüştün
• öpmüştün
• öpüştüler
• öpüşmemin
• öpüşmüştüm

Bir ortağım olmalı... çok aradım ve inan bana dostum, bir sürü lanet kurbağa öptüm.
يجب أن أحصل على شريك بحثت وبحثت، وصدقني يأخي لقد قبّلت الكثير من الضفادع

Daha önce beraber geldiğim kızı öptüm.
انا فقط قبّلت الفتاة التي كانت معها سابقاً

Daha önce kimseyi öptün mü, Henry?
هل قبّلت احدا في حياتك، هنري؟

1 Ağustos 1973'de Asbury Parkı yürüyüş yolunun altında bir kızı öpmüştüm.
في الأول من أغسطس 1973، قبّلت فتاة أسفل الممشى الخشبي لحديقة أسبري

Ernie Hanson'ı öptü, Bobby onunla dalga geçiyordu.
لقد قبّلت إيرني هانسون , وبوبي أغاظها

Umarım mutlusundur. Evli bir adamı iki kez öpmüş oldum.
أتمنّى أنّك سعيدة، أنا الآن قبّلت رجلًا متزوّجًا مرّتين.

Dün Oliver'ı öptüm, ve hiçbir şey hissetmedim.
حسنًا، البارحة قبّلت أوليفر، ولم أشعر بأي شيء.

Hemen çelik güverteyi öptüm. Dudaklarım yapıştı.
قبّلت سطح السفينة على الفور و لكن شفتاي تجمدتا

Morga gittim ve yüzünü öptüm.
لقد مشيت في جنازتها و قبّلت وجهها.

Evli bir adamı öptüm.
متزوج. قد قبّلت رجلاً مُتزوّجًا.

Birini öptüm. Honduras'ta.
قبّلت أحدهم حين كنت في الهندوراس

Maria isimli bir kızı öptüm
قبّلت فتاة تُدعى ماريا

Neden kulağımı öptün?
لماذا قبّلت إذني؟

- Susanna'yı mı öptün?
ــ قبّلت سوزانا؟

Biliyor musun, lisedeyken şu anda kız olan bir çocuğu öpmüştüm.
تعلمين حينما كنت في المدرسة قبّلت رجلًا الذي أصبح فتاة الآن

Bir keresinde prizi öpmüştüm, uyandığımda da bir helikopterdeydim.
،لقد قبّلت مأخذ الكهرباء ذات مرّة و إستيقظت و أنا في مروحيّة

Seni hiç kucakladı mı, Norton, annelerin yaptığı gibi, saçlarını okşayıp... yanaklarından öptü mü?
هل سبق وان حضنتك ابدا, انت يا نورتون, كما تفعل الأمهات صففت شعرك... قبّلت خدودك ؟

Sanırım prensesimiz bir kara kurbağasını öpmüş. Bufo Americanus.
أعتقد أنّ أميرتنا قد قبّلت ضفدعاً.

15 tanesiyle öpüştüm ve hiçbiri de kaldıramadı sikimi.
قبّلت 15 ولا واحدة جعلتني أنتصب

Ben hiç... bir günde iki erkek öpmedim.
..لم يسبق لي أن قبّلت رجلين في يوم واحد

Hayır, partide başka bir çocukla öpüşmüş.
. لا ، لقد قبّلت فتى آخر في الحفلة

Sen, dönme dolap'ta Marissa'yla öpüştün, Summer ayaklarıma kapandı.
قبّلت ماريسا في الدولاب الهوائي وسمر تقيئت على حذائي.

Aslında o gün onun kokuşmuş Kolombiyalı kıçını öpmüştün.
-عن أنك قبّلت مؤخرته .

Stefan ile ilk kez nerede öpüştüler? Tamam, tamam.
-أين قبّلت (ستيفان) لأوّل مرّة؟

Bir kızla öpüşmemin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtiğini biliyor musunuz?
أتعلم انه لقد مرت أكثر من سنة منذ أن قبّلت فتاة حتى ؟

Geçen hafta restorana gelen bir adamla öpüşmüştüm.
النّاس دائمًا، قبّلت رجلاً في المطعم الأسبوع الماضي