Dünya daha da ezici bir hal aldığında, zorlukları aşma yeteneğim iyiye değil de kötüye gittiğinde mektupları bıraktım. | TED | لكن كلما أصبح العالم أكثر عاطفيا أصبحت قدرتي على التفاوض أسوأ وليس أفضل، توقفت عن كتابة تلك الرسائل. |
Şimdi, liderlik yeteneğim konusundan oldukça şüphe ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه يراودكم إرتياب شديد بشأن قدرتي على الإدارة. |
Teknoloji bilgim, modern sanat müzik yelpazem 5 saniye içinde gerçeği söyleme yeteneğim | Open Subtitles | معرفتي الواسعة في الفن الحديث، حبي للموسيقى، قدرتي على الحديث عن فابرجيه البيض الحقيقي |
Bak, partinin büyük bir başarıyla sonuçlanacağından eminim bunu görmek için orada olamayacağım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا متأكد من نجاح حفلك أعتذر عن عدم قدرتي على الحضور |
Üzgünüm, seninle olamayacağım. | Open Subtitles | آسف لعدم قدرتي على القدوم للبيت |
Zamanla hareketlerimi kontrol etme, göz teması kurma ve nihayetinde konuşma yeteneğimi kaybettim. | TED | بنهاية الأمر ، خسرت القدرة على التحكم في حركاتي أن أتواصل بعيني وأخيراً ، قدرتي على الكلام. |
Bu akşam her şey planlandığı gibi giderse, sesimi beyinlerinizle eşleştirme yeteneğimi kullandım. | TED | إذا تم كل شيء الليلة كما تم التخطيط له، عندها أكون قد استخدمت قدرتي على نطق الصوت وجعلته يقترن بأدمغتكم، |
Ben de en çok sevdiğin şeyin risk alma yeteneğim olduğunu söylersin. | Open Subtitles | أنت تقول دائماً قدرتي على المجازفة كانت أكثر ما تحبه فيني |
Google yüzünden palavra sıkma yeteneğim büyük darbe aldı. | Open Subtitles | أتعلمين أن جوجل بمفرده حدد قدرتي على هذا العمل |
Niçin yeni müzikleri takdir etme yeteneğim azalıyor? | Open Subtitles | لماذا تختفي قدرتي على تقدير الموسيقى الجديدة ؟ |
Yeni etiketlerimiz ve gerçekten her şey için heyecanlı olma yeteneğim nasıllar? | Open Subtitles | و ماذا عن ملصقات متجرنا الجديدة و قدرتي على الشعور بالحماس لأي شيء؟ |
Neticede, sorunları çözebilme yeteneğim bir yükümlülük oldu. | Open Subtitles | وبعد ذلك، قدرتي على حل المشاكل اصبح مشكلة لي |
Zihin okuma yeteneğim ve görünmezliğimle-- | Open Subtitles | مع قدرتي على قرأءة الافكار وقدرتي على التخفي ... |
Düşünme yeteneğim benim ekmeğim ile yağım. | Open Subtitles | قدرتي على التفكير هي ما يؤويني |
Üzgünüm orada olamayacağım ama bana bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | أعتذر عن عدم قدرتي على الحضور، لكن... هل يمكن أن تسدي لي معروفاً؟ |
"Sevgili Daisy, doğum gününde yanında olamayacağım için üzgünüm, | Open Subtitles | "عزيزتي (دايزي)، أعتذر لعدم قدرتي على حضور حفل عيد ميلادكِ |
Biliyormusun, kendimi kopyalama yeteneğimi yıllardır öldürdüğüm cadılardan topladığım yeteneklerden biriydi. | Open Subtitles | أتعلمين، إنَّ قدرتي على نسخ نفسي هي إحدى القدرات التي جمعتها على مرّ السنين نتيجة قتلي للساحرات |
Kız kardeşimi, sosyal hayatımı, harcanabilir gelirimi, otuz sekiz beden giyme yeteneğimi ve şimdi de işimi kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت أختي و حياتي الاجتماعية و دخلي الثابت و قدرتي على ارتداء مقاس 2 و كذلك وظيفتي |
Daha şimdi filmlerin aşk yeteneğimi yok ettiğini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكي للتو أن الأفلام تحطم قدرتي على الحب |