"قدومي" - Translation from Arabic to Turkish

    • geldim
        
    • geldiğim
        
    • geldiğimi
        
    • gelmemin
        
    • gelmem
        
    • gelmedim
        
    • buradayım
        
    • gelmek
        
    • gelmemi
        
    • gelip
        
    • geldiğimden
        
    • gelmeden
        
    • gelme
        
    • gelişimi
        
    • geldiğimde
        
    Kendimi ona hep yakın hissederdim. Bu yüzden buraya geldim. Open Subtitles لطالما شعرت بأنني قريبة منها، هذا سبب قدومي إلى هنا
    Habersiz geldiğim için özür dilerim ama motele gitmeyi göze alamadım. Open Subtitles أسف على قدومي بهذا الشكل لكنني لم أستطع الذهاب إلى الفندق
    Neden buraya geldiğimi biliyorsunuz bir bakıma. Open Subtitles أتعلمين، إنَّ هذا سبب قدومي للبلدة نوعاً ما
    gelmemin sebebi de bu. Orada neye ihtiyacınız varsa söyleyin. Open Subtitles هذا سبب قدومي إليك، أخبرني مالذي تريد منّي فعله هناك
    Ama ruh halini düzeltmeye çalışıyorsan, sanırım benim seninle gelmem bu amacını engelleyebilir. Open Subtitles إلا أني افترض أنك تحاول تحسين نفسيتك ومع قدومي معك سيتدحض تلك الغاية.
    - Bunun için buraya gelmedim. İstediğim bu değil. Open Subtitles هذا ليس سبب قدومي إلي هنا ليس هذا ما أريد
    İşin komik tarafı, bir suç yüzünden buradayım. Open Subtitles الحقيقة بطريقة مضحكة هي أن الجريمة سبب قدومي الى هنا
    Buraya, Ocho Rios'a gelmek, sanki ilk evime gelmek gibiydi, Open Subtitles قدومي هنا إلى اوشو ريوس كان مثل قدومي إلى منزلي الأول
    Trenle sadece üç saat olmasına rağmen buraya bile gelmemi istemedi. Open Subtitles حتى أنها لم تكن تريد قدومي إلى هنا بالرغم أنها تبعد 3 ساعات فقط بالقطار
    Buraya sana bir şey söyleme ihtiyacı duyduğum için geldim. Open Subtitles سبب قدومي هنا اليوم هو أني أني شعرت أنه يجب علي قول شيء
    Dinle, neler olduğu hakkında ufak bir fikrim var ve bu yüzden buraya geldim. Open Subtitles اسمع ، أنا أعرف القليل مما يحدث وهذا سبب قدومي إلى هنا
    Buraya sadece Yıldız Geçidi Komutası'ndaki arkadaşlarımı memnun etmek ve gereksiz tavsiyelerinden kurtulmak için geldim. Open Subtitles قدومي لـ هنا كان مجرد إرضاء أصدقائي في قيادة بوابة النجوم ولأيقافهم من إعطائي المزيد من النصائح الغير مرغوب فيها
    İlk olarak iş yerinize kadar geldiğim için özür dilerim... Open Subtitles أولاً، بخصوص قدومي إليك في مكان عملك، أنا متأسفٌ لذلك
    Benim buraya "senden çalmak için geldiğim" kısmını anladın değil mi? Open Subtitles إنّكِ فهمتِ الجزء بشأن قدومي إلى هُنا هو السرقة منكِ، صحيح؟
    Benim geldiğimi, nedimelerinizden birinin bildirdiği gözümden kaçmadı. Open Subtitles لقد لاحظت أن واحدة من وصيفاتك قد أعلنت عن قدومي
    Tabii ya niye geldiğimi unuttum. Open Subtitles صحيح، لقد نسيت سبب قدومي إلى هنا في المقام الأوّل
    Buraya gelmemin sebebi o ceviz ağacı. O ağacı ne zaman buldunuz? Open Subtitles سبب قدومي إلى هنا هو شجرة جوز البندق تلك متى اكتشفتها؟
    Buraya gelmem çok aptalcaydı. Bunu neden yaptım, bilmiyorum. Open Subtitles من الغباء ، قدومي إلى هنا لست ادري لماذا أتيت
    Buraya onu konuşmaya gelmedim. Nereden buldun bunları? Open Subtitles ليس هذا سبب قدومي. أين حصلت على هذه؟
    Bana bir röportaj sözü verdin, o yüzden buradayım. Open Subtitles أنت وعدتني بمقابلة وهو سبب قدومي إلى هنا
    Yedi yıl içinde bir kez bile, bana gelmek istemedin. Open Subtitles و لو لمرة واحدة خلال السبع سنوات لم ترغبي في قدومي
    Yarım kalan işin ben olmayayım. Yoluna devam et. - Buraya gelmemi bekleme. Open Subtitles لا تجعلني مسألتك العالقة امضِ قدماً مِنْ هنا ولا تنتظر قدومي
    Bu yüzden buraya gelip, size zorla kabul ettirmiştim. Open Subtitles هذا هو سبب قدومي الى ماساتشوستس و إزعاجك, ياسيدى
    geldiğimden beri onu şişirdin durdun. Senin ailen benimkinden daha iyi. Open Subtitles أنت تتباهى أمامي منذ قدومي إلى هنا، عائلتك أفضل من عائلتي
    O yüzden buraya gelmeden önce, bu konuşmayı yaparken karşılaşabileceğim potansiyel sorunları gözden geçirdim. TED لذا وقبل قدومي لهذه المحاضرة جلست أفكر في المشاكل التي من الممكن أن تواجهني خلال إلقاء المحاضرة
    - ...ki buraya gelme nedenim de bu. - Tam olarak ne için geldiniz? Open Subtitles ـ والذي هو سبب قدومي إلى هنا ـ لمَ أنت هنا بالضبط؟
    Beşinci günün ilk ışıklarıyla gelişimi bekleyin. Open Subtitles أنتظر قدومي عند أول ضوء لفجر اليوم الخامس
    geldiğimde at arabası izleri gördüm. Dün gece hiç araba çıktı mı buradan? Open Subtitles رأيت بعض آثار عربات عند قدومي هل غادرت أي عربات مذ ليلة البارحة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more