Bu tepkisinin, modern medeniyet nüanslarının değiştiremediği çok eski bir reaksiyon olduğu sonucuna varmıştır. | TED | واستنتج أن ردة فعله كانت ردة فعل قديمة جداً وغير متأثرة بالفروق الدقيقة للحضارة الحديثة. |
Alternatifleri mevcut. Bazıları çok eski modeller. | TED | في حال وجود البديل وبعض تلك البدائل قديمة جداً |
Fotoğraf o kadar eski ki, plajlar hâlâ haremlik selamlık. | Open Subtitles | تلك الصورة قديمة جداً حتى أن الشواطئ ما تزال معزولة |
Etkisiz hale getirilmemiş olsalar bile bombalar o kadar eski ki, tehlikeleri geçmiştir. | Open Subtitles | وحتى لو غير معطلة، فهذه القنابل قديمة جداً وليست خطرة بعد الآن |
Şimdi, bu bina oldukça eski. Hatlar birçok değişik yerde. | Open Subtitles | الان , هذه المباني قديمة جداً والخطوط متشابكة حول المباني |
Yani bu riskten kaçınma davranışı oldukça eski evrimsel bir tepki. | TED | إذاً فهذا السلوك لتجنب الخطر هو استجابة تطورية قديمة جداً. |
Hayır, hayır. Dokunma. Onlar çok eskidir. | Open Subtitles | لا, لا, لا تلمسيها إنها قديمة جداً |
Bütün bu süreçler son derece yavaş işler ve buradan çıkan sonuç da Dünya'nın çok yaşlı, neredeyse ezeli olduğudur. | Open Subtitles | هذه العمليات بالغة البطء و تشير إلي أن الأرض قديمة جداً أو عملياً,أزلية |
Kirli bir mutfak, çok eski bir tava ve bir kaç şey daha vardı. | Open Subtitles | كان هناك مطبخ متسخ ومقلاة قديمة جداً وبعض الأشياء الأخرى |
Ejderin oğullarının kökleri çok eski ve derinlere dayanıyor. | Open Subtitles | سلالة أبناء التِنِّيِّنْ قديمة جداً ويجري حبها في عروقهم |
Bu bıçak çok eski. Yaptığın şey kimbilir nasıl bir aşındırıcı etki yapacak. | Open Subtitles | هذه الشفرة قديمة جداً, من يعلم مدى تأثير كعكتها عليها؟ |
Yeni değildi ama o kadar eski de değildi. | Open Subtitles | ولم تكن جديدة ، إنها ليست قديمة جداً |
Bu bar o kadar eski ki resmen şahane. | Open Subtitles | هذه الحانة ، قديمة جداً انها رائعة |
Bu büyükanne York'undu. O kadar eski ki. | Open Subtitles | هذه كانت لجدتي (يورك), إنها قديمة جداً |
Bask dili. oldukça eski bir dil. Bir o kadar da zor. | Open Subtitles | الباسك , إنها لغة قديمة جداً , إنها صعبة للغاية |
Evet, oldukça eski. Bu kadar değerli olmasının bir nedeni de o. | Open Subtitles | أجل، إنّها قديمة جداً أحد الأسباب بكونها قيّمة جداً |
Çarkın eksene bağlanış tekniği. Eski, oldukça eski. | Open Subtitles | هذه التقنية لا بد وأنها ملحقة بمحور إنها قديمة جداً |
Bu hücreler çok eskidir. | Open Subtitles | هذه الزنزانات قديمة جداً |
İkimizin dostluğu çok eskidir. | Open Subtitles | علاقتي به قديمة جداً. |
Adam da motoru da çok yaşlı. | Open Subtitles | إنه كبير جداً و دراجته قديمة جداً |