Bak, flört etmiyor olsak da ben biraz kıskanmış olabilirim. | Open Subtitles | انظر ، قد أصبح غيورة حتى وإن لم نكن نتغازل |
Eminim duymuşsundur , Başkan yardımcısı olabilirim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك سمعت أننى قد أصبح نائب الرئيس |
Bildiğim tek şey var ki eğer işimi doğru yaparsam sizin canlı, nefes alan, ...kendini sakınmayan hayaliniz olabilirim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنه إذا فعلتها بشكل صحيح قد أصبح حلم حي يعيش و يتنفس |
Sonradan plan haline geldi. Yaralar çok derin. | Open Subtitles | ومن الواضح أنه قد أصبح فى الخطة فالطعنات عميقة |
Çıktıktan sonra Sayı çetesinin bir üyesi haline geldi. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي خرج فيه كان قد أصبح منتمياً لإحدى "عصابات الأرقام". |
Daha yeni 18 olmuştu. | TED | كان قد أصبح للتو في الثامنة عشرة من عمره. |
Yirmi yıl içinde falan olabilirim. | Open Subtitles | حسناً قد أصبح رئيساً خلال عشرين سنة أو بهذه الحدود |
Cesur, İskoç, adli tıp asistanın olabilirim. | Open Subtitles | قد أصبح مساعد الطبيبة الشرعية الإسكتلندي المندفع |
Düşünüyorum da, belki ben de büyüyünce bir aktris olabilirim. | Open Subtitles | أظن أنني عندما أكبر قد أصبح ممثلة |
O halde bu defa da buradaki ümit ışığı ben olabilirim. | Open Subtitles | ثم ولمرة واحدة ! قد أصبح منارة الأمل هنا |
Ama bir klübe gidip sarhoş olursam ve insaların, o süslü kameralı cep telefonlarıyla benim videomu çekmelerine izin verirsem ünlü olabilirim. | Open Subtitles | لكنني قد أصبح شهيرة إذا ثملت و سهرت في النوادي... وأدع الناس يصورون فيديو بكاميرات هواتفهم الفاخرة |
Ve sadece seninle arkadaş olduğum için ben de ünlü olabilirim. | Open Subtitles | و قد أصبح مشهوراً فقط لكوني صديقك |
Hayatın sunduğu lütuflara güvenerek en güzel takımıyla günbatımında Surrey bahçesinden geçen o adam olabilirim yeniden. | Open Subtitles | قد أصبح مجدداً الرجل الذي ذاتمرةعبرالردهة... وقت الغسق في حلتي الأفضل، وتبختر على بشائر الحياة |
Ben yine, bir zamanlar alacakaranlıkta en güzel takım elbisemle hayatın vaat ettikleriyle kasılarak Surrey parkını geçen o adam olabilirim. | Open Subtitles | قد أصبح مجدداً الرجل الذي ذاتمرةعبرالردهة... وقت الغسق في حلتي الأفضل، وتبختر على بشائر الحياة |
Buradaki dostun da olabilirim, düşmanın da. | Open Subtitles | قد أصبح صديقك أو أصبح شوكه في جنبك |
Görünen o ki, ben menüde değilim. Ama olabilirim de. | Open Subtitles | الواضح انني لست في المنيو و لكن قد أصبح |
Peki, şunu söyleyebilirim ki PMS tedavisi, kazançlı ve gelişen bir endüstri haline geldi. | TED | جيد ، انا يمكنني ان أقول لكم علاج ال PMS قد أصبح مربحا ، وصناعة مزدهرة . |
Londra olayından beri Devrimce komiteler tarafından istenmeyen kişi haline geldi. | Open Subtitles | ( منذحوادث(لندن. قد أصبح شخص غير مقبول من الفئات الثورية |
Usta bir taklitçi haline geldi. | Open Subtitles | قد أصبح مقلّدًا ماهرًا |
Babam babasını kaybettiğinde 5 yaşındaymış fakat doğduğum zaman çoktan iş adamı olmuştu. | TED | كان والدي في الخامسة من عمره عندما توفّي والده، ولكن بحلول الوقت الذي وُلدت فيه، كان قد أصبح رجل أعمالٍ. |
Dedesi kral yeni bir eş aldığı zaman neredeyse bir adam olmuştu. | Open Subtitles | كان قد أصبح رجلاً تقريباً، عندما اتخذّ جدّه لنفسه زوجة جديدة. |