Öyle diyorsun ama bugün onunla konuşurken o yalan söyledi. | Open Subtitles | ربما تظن هذا ولكن عندما حدثته كان قد كذب عليّ |
Öyle diyorsun ama bugün onunla konuşurken o yalan söyledi. | Open Subtitles | ربما تظن هذا ولكن عندما حدثته كان قد كذب عليّ |
Prens sahte tavırlarıyla İskoçya'yı kazanmak için hepimize yalan söyledi. | Open Subtitles | الامير قد كذب علينا جميعا ليأخذ سكوتلاندا تحت حجج واهيه |
- Belki Blue gerçek ismi değildir. - Missy'ye yalan söylemiş olabilir. | Open Subtitles | ـ لربّما بلو ليس إسمه الحقيقي ـ يمكن أن يكون قد كذب على ميسي |
Bak, sana bir çok şey hakkında yalan söylemiş olabilirim ama bu kadar büyük bir şeyde değil. | Open Subtitles | نظرة، ربما أكون قد كذب على لكم عن الكثير من الأشياء، و ولكن لا شيء مثل هذا النجاح. |
Yani dürüst avukatımız bize yalan mı söyledi? | Open Subtitles | إذن المحامي الصادق قد كذب علينا؟ |
Babanın ambar konusunda yalan söylediğini düşünüyorsun ve ilk hamlen bu mu? | Open Subtitles | تظنين بأن أبيك قد كذب بشأن الزنزانه وأول خطوه لكِ هي الإقتحام والدخول؟ |
Otobüs sürücüsü yalan söyledi. 15 kilometre yürüdük. | Open Subtitles | سائق الحافله قد كذب علينا ولقد توجب علينا المشي عشرة أميال |
-O lanet olası fare bana yalan söyledi. -Hayır bu ikinci şeydi. | Open Subtitles | جرذ القلنسوة ذاك قد كذب علي كلا هذا كان الثاني |
- Şıllık bana yalan söyledi. - O ikincisiydi. | Open Subtitles | جرذ القلنسوة ذاك قد كذب علي كلا هذا كان الثاني |
Belki de yanlışlıkla vurdu ama suçluluk duyduğu için yalan söyledi. | Open Subtitles | أعني , قد يكون الأمر ببساطة مجرّد نيران صديقة و قد كذب بشأن ذلك بسبب شعوره بالذنب |
- Bu iyi bir neden. - Belki de Tyler yalan söyledi. | Open Subtitles | . هذا هو الحافز - . ربما " تايلير " قد كذب - |
Çok utanç verici. Müvekkilim bana yalan söyledi. | Open Subtitles | هذا أمرٌ محرج جداً فموكّلي قد كذب علي. |
Philip beni korumak için yalan söyledi. | Open Subtitles | وأن "فيليب" قد كذب فقط ليحميني. |
Hayır. Junior bize yalan söyledi. | Open Subtitles | لا إن جونيور قد كذب علينا |
Siobhan'a yalan söyledi ama bana söyleyemedi. | Open Subtitles | هو قد كذب على (شيفون)، لكنّه لمْ يتمكّن من الكذب عليّ. |
Başvuruda yalan söylemiş bir kişiye bile ödemesini yapacak olsak sonrasında elimizde çalışacak şirket falan kalmazdı. | Open Subtitles | عقودنا، و إذا تركنا شخصا كان قد كذب في العقد، أن يفلت بالأمر، لن نحظى بأعمال بعد الآن. |
gelememiş demektir veya yalan söylemiş. | Open Subtitles | عندها فهو لم يأتي لو لربما قد كذب |
Diğer kurtadam bana yalan söylemiş. | Open Subtitles | المستذئب الاخر الذي لدي قد كذب علي |
Ne demek istiyorsun. Nasıl öldüğü hakkında yalan mı söyledi? | Open Subtitles | الذى تقوله أنه قد كذب حول موته ؟ |
Çocuğunu korumak için Nero yalan mı söyledi dersin? | Open Subtitles | أتعتقد بأنّ (نيرو) قد كذب لحماية طفله ؟ |
Oğlumun yalan söylediğini öğrenene kadar. | Open Subtitles | حتى لم أعرف أن إبني قد كذب علي. |
Hala oğlunuzu aradığınızı bildiğini söyledi ve ölmeden önce Walter'i öldürmediğini söylerken yalan söylediğini söyledi. | Open Subtitles | يقول أنه يعرف أنك لا تزالين تبحثين عن ابنك وقبل أن يموت... يقول بأنه قد كذب حين قال أنه لم يقتل والتر |