Saat 11 buçuk oldu bile ve yeni kiracı her an gelebilir. | Open Subtitles | الساعة تجاوزت الحادية عشر و المستأجر الجديد قد يصل في أي لحظة |
Bir çayırın bir yıllık ihtiyacını karşılamaya yetecek yağmur tek seferde gelebilir. | Open Subtitles | المطر التي تحتاجه المراعي كي تنجو لمدة سنة قد يصل مرتًا واحدة |
Babam her an eve gelebilir. | Open Subtitles | قد يصل والدي إلى المنزل في أية لحظة الآن |
Bir birey kendi sınırına ancak ciddi sayıda antrenmanla ulaşabilir. | Open Subtitles | المرء قد يصل لهذا المستوى بعد تدريب طويل. |
Eğer yapmazsanız ölü sayısı yüz binlere ulaşabilir. | Open Subtitles | وإن لم نفعل فإن عدد الوفيات قد يصل إلى مئات الآلاف |
Fiyatlar üç bin dolara kadar çıkar. | Open Subtitles | -مئة وثمانون دولار؟ قد يصل سعرهم إلى ثلاثة آلاف |
Fiyatlar 3000 dolara kadar çıkar. | Open Subtitles | قد يصل سعرهم إلى ثلاثة آلاف |
Benim yemeğim de kovada gelebilir. | Open Subtitles | قد يصل عشائي في دلو أتودين الخروج؟ |
Kocam heran eve gelebilir. | Open Subtitles | زوجي قد يصل إلى هنا في أي لحظة |
Adamlar her an gelebilir. | Open Subtitles | المختطف قد يصل إلى هناك بأي لحظة |
Her an gelebilir. | Open Subtitles | إنه قد يصل بأية لحظة |
- Kocam her an eve gelebilir. | Open Subtitles | ديفيد قد يصل لهنا في أي لحظة |
Cyrus'u geri getirmek için bir tanesini kullanırsam, bir ağaca boynunda bir iple asılmış hâlde gelebilir. | Open Subtitles | إن استخدمت واحدة لإعادة (سايرس)، قد يصل معلّقاً على شجرة و حبل المشنقة حول عنقه |
- Onlara vakit kazandırabilirsek Banning gelebilir. | Open Subtitles | إذا كسبنا بعض الوقت قد يصل (البانينج) في الوقت المناسب |
Sonuç olarak, tek bir boncuk dizisinin boyu bir metreye ulaşabilir. | Open Subtitles | في النهاية، قد يصل طول خيط واحد لمتر. |
Böylece benim üstüme ulaşabilir. | Open Subtitles | حتى أنه قد يصل إلى بلدي متفوقة. |