Yazar bu sözcükleri, Birleşik Devletler'de bir yerde, rahat bir sandalyede oturmuş yazarken ben de bu tam aynı şeyi kilometrelerce ötede, iğrenç, pis bir barakada, Polonya'daki bir imha kampında öğrendim. | TED | وبينما صاغ المؤلف هذه الكلمات، كان جالسًا على كرسي مريح، في مكانٍ ما في الولايات المتحدة، تعلمت الدرس ذاته تمامًا على بعد أميال في ثُكنة قذرة ووسخة في معسكر إبادة في بولندا. |
Bak, benden daha kötü durumda 12 başka adam daha var. | Open Subtitles | أنظر , هناك 12 رجلاً آخر يقومون بأعمال قذرة أفضل مني |
Genellikle hiç duymadığım edepsiz sözlerle. | Open Subtitles | مصحوباً عادةً بكلمات قذرة فعلاً لم أسمع بها من قبل |
Kahve makinesini çamaşır suyuyla temizledim de ondan, çünkü her yer pislik içinde. | Open Subtitles | نظفت صانعة القهوة بمادة تنظيف لأنها كانت قذرة |
O kızlar boktan evlerde oturup, tüm gün ot içiyor di mi ? | Open Subtitles | هنا فتيات يعشن في شقة قذرة ويدخنون صخور الكوكايين طوال اليوم ، صحيح؟ |
Bir bok deliğinden ötekine gidip, anca geçinmeye mi çalışacaksın? | Open Subtitles | تتنقلين من بلدة قذرة إلى أخرى، بالكاد تتدبرين أمور المعيشة؟ |
34 gün boyunca berbat bir karavanda dört arkadaşımla tıkış tıkış kalacağım. | Open Subtitles | محشور في شاحنة قذرة مع أربعة شباب آخرين لمدّة أربعة وثلاثون يوماً. |
Siz iğrenç çapulcular, mide bulandırıcı kokuyorsunuz. | Open Subtitles | كلكم رعاة خنازير مصابين بالجرب رائحتكم قذرة |
Yabancı kızlarla buraya gelip, onlara iğrenç şeyler yapıyorsun. | Open Subtitles | تخرج هنا مع فتيات غريبات, و تقوم بأشياء قذرة معهم |
Yabancı kızlarla buraya gelip onlara iğrenç şeyler yapıyorsun. | Open Subtitles | تخرج هنا مع فتيات غريبات, و تقوم بأشياء قذرة معهم |
Bazen kötü şeyler yapmak gerekir, çok daha iyi şeyler yapmak için. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يكون من الضروري القيام بأعمل قذرة لتحقيق أهداف ساميه |
Yalan, kötü bir yalan söyledin, öyle mi? | Open Subtitles | حسناً ، لقد أخبرته بكذبة قذرة ، أليس كذلك ؟ |
Bana güvenmeni istiyorum, buradayım ve sana kötü bir oyun oynuyorum. | Open Subtitles | ، أنا هنا أطلب منك أن تثق بي و أنا ألعب لعبة قذرة عليك |
Hâlâ uyanıp Kyle Calloway'in edepsiz oyunlar için bir bahane olduğunu itiraf etmemi umut ediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ما زلت تأمل أنني سأستيقظ و أن أعترف أن كايل كالواي هو مجرد عذر تافه لأجري مغامرت قذرة أليس كذلك؟ |
Hayal gücünüze göre edepsiz şeyler yapıyorum. | Open Subtitles | قد لا أعود لمنزلي مخيلتك أني افعل أمور قذرة |
Senin nasıl hastanelerde çalıştığını bilmiyorum. pislik mi doluydu? | Open Subtitles | انا لا اعرف ماهي نوعية التي زرتها هل زرت مستشفيات قذرة ؟ |
boktan bir komşuluk, tüm komşuluklar boktandır, ve değişmeyecek çünkü onun içine biraz yeşil koyarlar! | Open Subtitles | انه حي قذر، كل الاحياء السكنية قذرة ولن تتغير لانهم فقط وضعوا بعض الاشجار فيها |
O günlerde, kısa pantolon giyerken tüm bu bölge tam bir bok çukuruydu. | Open Subtitles | فيما مضى، عندما كنت أرتدي السراويل القصيرة كانت كل هذه المنطقة حفرة قذرة. |
Olay şu ki, eğer bütün gün bir hastane yatağında yatarsanız tek yapacağınız şey tavanı seyretmektir ki, epey berbat bir deneyim bence. | TED | والنقطة هي عندما تكون ملقىً في سرير المستشفى كل يوم، كل ما تفعله هو إالنظر إلى السقف، وانها تجربة قذرة بالفعل. |
Bence sen sadece ahlaksız filmler satan bir solucansın. | Open Subtitles | سأقول لك ما تعنية بالنسبة لي, أنت شخص حقير يبيع صوراً قذرة |
Siz ona müstehcen bir fotoğraf satmaya çalışınca sizi tutuklatmazsa evet. | Open Subtitles | هذا ما لم تحاول بيع صوراً قذرة له، فيقوم بالقبض عليك |
Portredeki yüz zamanla vahşileşip donuk ve çirkin görünebilirdi. | Open Subtitles | إن الوجوه التي رسمت في لوحات يمكنها أن تصبح وحشية و مخضلة و قذرة و لن يراها أحد أبداً |
kirlenmiş bir havuzu boşaltmak gayet doğaldır. | Open Subtitles | من الطبيعى أن نفرغ المسبح عندما تكون المياة قذرة |
İnsanlar maskenin altında genç biri olduğunu düşünsün kadınlar onu züppenin teki sansın ve kulaklarına ayıp şeyler fısıldamasına izin versin diye. | Open Subtitles | لكي تعتقد النساء أنه غندور و يتركونه يهمس بأشياء قذرة لهن |
pis bir numaraydı. Ama belki sana iyi bir eli fazla önemsememeyi öğretir. | Open Subtitles | انها حيلة قذرة, ولكن, ربما يعلمك هذا الا تبالغى باللعب مع اليد الجيدة |
Amerika, Anzio'da kaybettiği evlatlarının acısını çekerken sen açık saçık bir film çekip uçmayan uçaklar ürettin. | Open Subtitles | بينما الشعب الأمريكي يفقد الشباب في أنزيو كنت تنتج أفلام قذرة وتبني طائرات لا تطير |
Çılgın ve terbiyesiz sevişmemizle bu odayı dağıtmak ne olacak? | Open Subtitles | ماذا بشأن تحطيم الغرفة بمُمارسة جنس مجنونة و قذرة ؟ |