"قذره" - Translation from Arabic to Turkish

    • kirli
        
    • pis
        
    • Edepsiz
        
    • boktan
        
    • pissin
        
    Galiba kirli sakalının yumuşak, kremli, poselen gibi cildimde biraktığı hissi seviyorum. Open Subtitles أَحْزرُ بأنّني أَحْبُّ الطريقَ قذره اللحية شَعرتْ على دهنيتي الناعمةِ، جلد خزفِ.
    Sonunda o kirli yerliye aşık olduğunu itiraf mı ettin ... ve ondan bir çocuk mu yaptınız? Open Subtitles هل اعترفتَ إليها بانك وَقعتَفيحب . هنديه قذره وانجبت طفله مِنها
    Yağlı jamponlu bir sandviçe ne dersin kirli kül tablasında gelen? Open Subtitles ماذا عن سندوتش لحم خنزير دسم لطيف مقدم فى منفضه سجائر قذره ؟
    Yatakta söylemen gereken tek sözler, pis sözlerdir. Open Subtitles الكلمات الوحيده التي يجب عليكِ قولها بالسرير هي كلمات قذره
    Sefil, hastalıklı ve pis bir eski eş gibiyim. Open Subtitles و كأنني عشيقةٌ سابقه مريضةٌ و بائسه و قذره
    Ben de Edepsiz bir kızdım. Open Subtitles لقد شعرت و كأنني فتاة قذره
    evet bu doğru kızımla beraberken insanlar çok boktan konuşuorlardı Open Subtitles هذا صحيح أحد الصومالين أخذ يتلفظ بكلمات قذره بينما كنت مع إبنتي
    Kimse kirli bir elin dokunduğu yiyeceği almak istemez. Open Subtitles ليس هناك شخص يريد أن يلمس طعام لمسته أصابع قذره
    Bu kirli parayı istemiyorum. Open Subtitles لن أتحرك الى أي مكان انا لا أريد أموال قذره
    Oda, oldukça kirli olmalı. Yani, çarşaflar uzun süredir değişmiyor, değil mi? 11 yıldır mı? Open Subtitles لابد وأن هذه الغرفه قذره لابد وأن أغطية السرير لم تتغير منذ 11 سنه
    kirli bomba kutlamalarından biri. Open Subtitles اوه انها واحده من افلام المحاكاه لقنبله قذره
    10,000'in yene falan kız öğrencilerin kirli kilotlarını satın alabiliyorsun. Open Subtitles تستطيعين شراء ملابس داخليه قذره لفتيات المدارس بقبل, لا اعلم, ربما عشرة آلاف ين
    Onu o gece kirli bir pencerenin arkasından ağzında köpüklerle kriz nöbeti geçiriyormuş gibi yaparken gördüler. Open Subtitles لقد شوهد في الليل من خلال نافذه قذره بينما تخرج رغوة من فمه ويمثل الاصابة بنوبة
    Kirlenmekten hoşlanmam ve kampa giden bir arkadaşımdan duyduğuma göre dağlar oldukça pis yerlermiş. Open Subtitles حسنا أنا أكره القذاره, و أنا سمعت من بعض الأصدقاء الذين ذهبوا للتخييم بأن الجبال قذره جدا
    Terör çok pis bir lağım gibi, kin ve nefret ile dolu ve bu bizim kıyılarımızı tehdit ediyor. Open Subtitles الارهاب بؤرة قذره مملوءه بالكراهيه والحقد اللذي يهدد شواطئنا وراحتنا
    - Muhteşem bir şey. Aramıza karışıyorlar, tehdit ediyorlar baskı yapıyorlar, pis işlerini yaptırıyorlar ve bizimle işleri bittiğinde... Open Subtitles هم يخترقونا و يخيفونا و يجبرونا لنقوم بأعمال قذره
    Bunlar pis siyasi oyunlar ve ben de oyuna gelmeyeceğim. Open Subtitles انها سياسه قذره وانا لن اساندها
    Sen pis bir polissin, sen fazla titiz bir hizmetçisin ve ben senin ceza ve temizliğe ihtiyacı olan kaba kabine erkeğinim. Open Subtitles أنت شرطيه قذره... وأنت خادمــه حسّاسه وأنا ولــد هذا الكوخ القذر في حاجة للعقـــاب والتنظيف الكثير.
    Ruffshodd onu kamçılatıyor. Bu pis bir hile! Open Subtitles رافشود يضغط عليه نفسيا هذه خدعه قذره
    Edepsiz bir kızsın Misty. Open Subtitles انت فتاة قذره, غامضه.
    Ne yap biliyor musun? Git ve boktan bir tek gecelik ilişki daha yaşa. Öncesinde çok işe yaramıştı. Open Subtitles اذهب و خذ ليله قذره انت فعلت ذلك من قبل
    -Bu sabah çok pissin. Open Subtitles -أنتِ قذره جداً هذا الصباح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more