"قرأها" - Translation from Arabic to Turkish

    • okudu
        
    • okumuş
        
    • okuduğu
        
    • okumuştu
        
    • okuduğunu
        
    • okuyor
        
    • okuyan
        
    • Okuyup
        
    • okumuştur
        
    Gazeteyi atabilirsin. Babam okudu, sen okudun. Open Subtitles يمكنك ان تلقى الجريدة والدى قرأها و انت كذلك
    Evet ama ben onu parmaklıklardan sarkıtırken tersten okudu. Open Subtitles أجل ولكن قرأها معكوسة بينما كُنت مُمسكًا به فوق الدرابزين
    "General haberi okumuş ve neler olduğunu öğrenmek için beni çağırdı. Open Subtitles قال: قرأها الجنرال واستدعاني ليعلم بما يجري
    Acaba kimse okumuş mudur? Open Subtitles أتسائل ان كان قد قرأها أحد حتى الآن أم لا
    Çocukluk dönemini anlatan, şimdiye kadar okuduğu en iyi kitap olduğunu, söyledi. Open Subtitles وقال بأنها أعظم رواية تتكلم عن الطفولة قد سبق وأن قرأها..
    Sanırım üniversitedeki tarih öğretmenim bu ödeve "A" verdiğinde hatalıydı ve bu arada bütün sınıfa yüksek sesle okumuştu. Open Subtitles أظن مدرس التاريخ الجامعى مخطىء عندما أعطانى امتياز وبالمناسبة، لقد قرأها بصوت عالى للفصل
    Patronu, salı günü bunu okuduğunu, çarşamba günü de ayrıldığını söyledi. Open Subtitles رئيسه قال انه قرأها الثلاثاء واستقال اليوم الاربعاء
    Ama kimin umurunda ki kim okuyor? Sen yaz. Open Subtitles ،أنا أقوم بذلك ولكن من يهتم بمن قرأها
    O kitabı okuyan bir tek sen varsın muhtemelen. Open Subtitles إسمع ، هذه مخطوطة ربما تكون أنت الشخص الوحيد الذى سبق و قرأها
    Onun 5 katı kişi de internetten okudu. Open Subtitles أكثر بخمس مرّات مما قرأها البعض على الإنترنت
    Gazeteci bana gösterdi ve okudu bana! Open Subtitles بائع الصحف أرانى إياها و قرأها لى
    birileri hızlıca okudu. TED شخص ما قرأها بسرعة شديدة.
    "Sen de okudun mu?" "- hayır.Gopal okudu" Open Subtitles قرأتها أيضا ؟ لا جوبال قرأها
    Ailenin başlangıç kurallar kitabı, 142. sayfada okumuş olması gerekirdi. Open Subtitles يتوجب أن يكون قد قرأها والداك في الأستهلالية كتاب القواعد، صفحة 142.
    Görev gücündeki birisi okumuş ve önemli bir şey içermediğini söylemiş. Open Subtitles قرأها أحدُ مَن كانوا في فرقة العمل وقال أنها لا تحوي الكثير
    Şey... buradan anlaşılıyor ki... kaç tane kitap okumuş olursan ol... bu dünyada, asla, asla, ama asla... anlayamayacağın bazı şeyler vardır. Open Subtitles حسنا... هذا مما يوضح... أنه مهما كان عدد الكتب التي قرأها المرء ...
    10 yılda okuduğu en insancıl hikâye olduğunu ve daha fazlasını istediğini söyleyip bana iş teklif etti. Open Subtitles و قال إنها أفضل قصة إنسانية . قرأها فى العقد و أراد الكثير من ذلك . و لهذا عرض علىّ وظيفة
    Bu keşiş, o mektubu sakladı çünkü biliyordu ki, mektubu okuduğu öğrenilirse kendi de öldürülecekti. Open Subtitles قام الراهب بإخفاء ما وجده وكان متأكداً، بأنه إذا علم أي أحد بأنه قد قرأها بأنه سيتم نفيه أيضاً
    Ben'e hepsini okumuştu. Open Subtitles لقد قرأها كلها لبِن
    Başka kimin okuduğunu bilmiyorum. Open Subtitles كل ما أهتم به هو من قرأها أيضاً
    Babam çok hızlı okuyor. Open Subtitles لقد قرأها أبي لنا بسرعة
    Tercüme üzerinde çalışan herkes ve akabinde onu okuyan herkes canından oldu. Open Subtitles كل من عمل على الترجمة وكل من قرأها ميّت الآن
    Eldiven takıyorsa, bunu Okuyup hiç iz bırakmayabilir mi? Open Subtitles إن كان يرتدي قفازات، فربما قرأها ولم يترك بصماته عليها
    Majesteleri okumuştur diye düşünüyordum-- Open Subtitles ..أعتقد بأن جلالتك قرأها للتو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more