Bu yukarından gelen bir karar. Ama elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك قرارٌ من الإدارة العليا ولكن سأفعل مايمكنني .. |
Doğru bir karar vereceğinizden eminim. | Open Subtitles | اعلم انك قادر على اتخاذ قرارٌ عادلٌ وحكيم |
Bu harika. Gerçekten akıllıca bir karar, genç adam. | Open Subtitles | حسناً هذا عظيم, فعلاً إنه قرارٌ ذكي أيها الشاب. |
Çoğunluk kuralıyla seçim yapılacak olsa da dilediğiniz gibi tartışabilirsiniz. Zamanımız bol ne de olsa. | Open Subtitles | فإنّه قرارٌ يتّخذه الأغلبية، وثمّة مُتسعٌ وافرٌ من الوقت لتتناقشوا فيما بينكم. |
Bir bakalım... "Bu, çoğunluk kuralıyla vereceğiniz son karar olacak." "Hazır mısınız?" | Open Subtitles | لنرَ: "هذا آخر قرارٌ تقرره الأغلبية،" هل أنتم مُستعدون؟ |
50 yıl önce verilen bir karar ve tüm bu olanlar. | Open Subtitles | قرارٌ اتخذته مُنذ 50 عاماً يسبب كلّ هذا؟ |
50 yıl önce verilen bir karar ve tüm bu olanlar. | Open Subtitles | قرارٌ اتخذته مُنذ 50 عاماً يسبب كلّ هذا؟ |
Bu doğruysa, vermen gereken bir karar var. | Open Subtitles | إذا كانَ هذا صحيحًا فلديكِ قرارٌ لتتخذيهِ |
Belirsiz bir karar ve çok vaktimiz yok. | Open Subtitles | إنه قرارٌ صعب و ليس لدينا الكثير من الوقت |
Bunu anlıyorum... bu senin için büyük bir karar. | Open Subtitles | .. أتفهم بأنّ هذا . هذا قرارٌ كبير بالنسبة لكِ |
Eğer yanılıyorsan, çok şahsi bir karar vermen gerekecek. | Open Subtitles | حسناً، إنْ كنتَ مخطئاً فأمامك قرارٌ شخصيّ كبير لتأخذه |
Kişisel deneyimlerimden bildiğim üzere pişman olacakları berbat bir karar olan bir şeyi desteklemeyeceğim. | Open Subtitles | أعرفه من تجربةٍ شخصية أنهُ قرارٌ شنيعٌ سيندمون عليه. |
Bu sadece pasta. Sadece pasta değil. Bu büyük bir karar! | Open Subtitles | إنها ليست مجرد كعكه، إنه قرارٌ هام |
Bu büyük bir karar, tatlım. Belki şu anda zamanı değil. | Open Subtitles | ذلك قرارٌ عظيم , عزيزتي وهذا ليس وقته |
Ve sormam gerek Bay Bates'in ayrılması hakkında bir karar alındı mı? | Open Subtitles | و قصدتُ أن أسأل هل هنالك قرارٌ بشأن مغادرة السيد "بيتس"؟ |
Büyük bir karar vermem gerekiyor ve korkuyorum. | Open Subtitles | لديّ قرارٌ كبير لأتخذه, وأنا خائف |
Bu verilmesi çok zor bir karar, arkadaşım. | Open Subtitles | لديك قرارٌ صعب هنا اتتخذه ياصديقي |
Bence bu çok olgun bir karar. | Open Subtitles | أظنّ أنّ هذا قرارٌ ناضجٌ للغايّة |
Bunun için üzülme. Bu zor bir seçim. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأنه فهو قرارٌ صعب |
Gördüğün üzere Emma, yapman gereken bir seçim var. | Open Subtitles | (أنظرِ، (إيمّا لديكِ قرارٌ لتخذيه |
Evet, büyük bir karar olacak. | Open Subtitles | -أجل، إنّه قرارٌ كبير |
Mandy canlı balık yakalayabilirse ki bu son test o zaman bu benim vermem gereken bir karar olacak! | Open Subtitles | لو استطاعت (ماندي) صيد سمكة حية ...وهذا آخر إختبارٍ لها فإن هذا قرارٌ أنا من سيتخذه |