| Pilot elinden geleni yaptı, fakat cihaz Yanına DRD'lerin veya herhangi bir metalin yaklaşmasına izin vermiyor. | Open Subtitles | القبطان فعل كل ما يمكنه ولكن الجهاز لن يدع الأليين أو أى شىء معدنى قربه |
| Kanıtlayamayacak, çünkü Ryan'ın Yanına yaklaşmasına kesinlikle izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ،لن يثبت ذلك .لأنني لن أجعله بأيّ مكانٍ قربه |
| Narcisse'in insanları yenebileceğini biliyorum ancak oğlumuzun Yanına yaklaşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا اعرف بأن نارسيس بأمكانه تحطيم الناس, لكن لايمكنني أن ادع ولدي يعيش قربه. |
| Bekle. Gözlüklerim yok biraz daha yaklaştır. | Open Subtitles | إنتظر، لسيت معي نظارتي قربه ليّ |
| Beni ona yaklaştırabildiğin kadar yaklaştır. | Open Subtitles | إجعلينى قربه قدر المستطاع |
| Speed, görüntüyü yaklaştır. | Open Subtitles | سبيد)، قربه إلي) |
| Yanına yanaş, Kenny ve biraz daha öne. | Open Subtitles | توقف بقربه، كيني وأسبقه قليلاً وقف قربه |
| - Buraya. - Yanına yaklaşmayın. | Open Subtitles | هنا لا تذهب قربه |
| Yanına bile yaklaştırmıyor. | Open Subtitles | . إنّه لايريدني قربه |
| Yanına oturdum. | Open Subtitles | جلست قربه |