"قرط" - Translation from Arabic to Turkish

• küpesi
• küpesini
• Küpe
• küpeleri
• küpeli
• küpeyi
• küpeyle
• küpeye
• Küpemin
• küpem
• küpelerini

Jack, bir korsanın ilk küpesi çok özeldir.
ياجاك انه وقت مهم جدا عندما يضع القرصان اول قرط له

Ama o dil küpesi değil. Penis küpesi.
ليس خاتماً للسان، بل هو قرط خاص بالقضيب.

Annem küpesini kaybetti ve onu babanın çaldığından emin.
.هل يمكنك القدوم هنا,لوسمحتِ قرط أمي ضـائع

Cordell'in gözlüğünü ve Gloria Torres'in küpesini takmıştı.
كان يرتدي نظارات " كورديل " ويرتدي قرط " قلوريا توريس "

Ve işte daha küçük ölçekte, bir Küpe ölçeğinde veya seramik bir kap veya bir müzikal enstrüman önemli ve anlamlıydı.
وهناك على النطاق الأصغر ، بحجم قرط أو وعاء من السيراميك أو آلات موسيقية ، كانت جوهرية ومترعة بالعاطفة.

Ayırt edici bir yara izleri, dövmeleri ya da küpeleri var mıydı?
هل كان لديهم أي علامات مميزة أو وشوم؟ قرط إذن ؟

Ve sanırım çok büyük bir yanlışıkla ağzı küpeli bir kız tarafından bu illete bulaştım..
و أظنني فقدت عقلي دون قصد بفتاة لديها قرط بشفتيها

Ve bir küpeyi kendi dizi hızla çarparken... kaybetmenin ne kadar basit olduğu.
... و كيف من السهل خسـارة قرط عندمـا تواصل ركبتك التحرك تجاهه

Altın bir küpeyle düzleştirdiğimi mi söyledin?
هل تقولين أنني أصلحته بواسطة قرط ذهبي ؟

Büyük altın küpesi vardı, korsan gibi. Siyah tişört, kot pantolon, beyaz ayakkabı.
قرط ذهبيّ كبير مثل القراصنة، قميص أسود وبنطال جينز...

Bu bir Darryl Strawberry küpesi.
هذا قرط موّقع عليه من قبل داريل ستروبيري (لاعب بيسبول)

O Amber'in küpesi değildi.
لم يكن قرط آمبر

Marshall, Robin'in küpesini şifonyerinin üstünde buldum. Yatağımdaki tekiyle bir alakan var mı?
(مارشال) ، لقد وجدت قرط اذن (روبن) أعلى خزانتك ألهذا علاقة بالقرط الأخر الذي كان علي فراشي؟

Onun cebinde, kurbanın küpesini bulmuş.
وجدت قرط الضحيّة في جيبه

İşe şu aptal Duran Duran küpesini çıkararak başlayabilirsin!
و إبدأ بإزالة قرط دوران دوران" الغبي"

"Arabasının bagajında bulundu ve elinde de bu Küpe vardı." "Şimdilik tek ipucu bu."
وجدت الفتاة في شنطة سيارتها وفي قبضتها قرط

Arkasında tek bir Küpe bıraktı.
لقد تركت خلفها قرط وحيد وجدته الخادمه فى اليوم التالى

Büyükannemin ölmeden önce bana verdiği küpeleri çaldığına da adım gibi eminim ama biz kardeş gibiyiz.
كما أنها سرقت قرط أعطتنيه جدتي قبل موتها لكن نحن كالأخوات

- İnci küpeli Kız'ı izlediğimizde kızın inci küpelerini ne kadar beğendiğini söylemeni hatırladım.
يا الهي اذكر عندما رأينا فتاة ترتدي قرط لؤلؤ و انت قلت انها اقراط جميلة للغاية

Bin kekin içinde, kaybettiğin küpeyi bulmam lazım, kaltak!
أنا علي إيجاد قرط الذي فقدته إنتِ في واحد من ألف كب كيك أيتها الحقيرة!

Tek eksiğin bir küpeyle paspal saçlar.
لا ينقصك سوى قرط و شعر كثيف

Bu kristal parçası, bir yıl önce satın alınan bir çift altın küpeye ait bir parça.
في حال ما فقدت أو سرقت هذه الكريستالة جزء من قرط أذن ذهبي

Yemeğe saldırdığınızda dikkatli çiğneyin. Çünkü Küpemin tekini kaybettim.
عندما نهجم على الطعام لنمضغ بحرص لأن لديّ قرط أذن مفقود

- Sol küpem.
- قرط أذني الأيسر

Neden kaybettiğin küpelerini bulmuş bir hizmetçi gibi hissediyorum?
لماذا أشعر كما لو أنني خادم قد وجد قرط ضائع من اجلك