| Sadece ona yakın olmak istiyordum, bu yeterdi. | Open Subtitles | أردتُ أن أكون قريبة منهـا، فقط قريبة منها. يكفيني هذا. |
| - ..bu kadar yakındı. - En yakın olma yolu eğer öyle gözükmesini istersen olur. | Open Subtitles | لا تكون قريبة منها إلا إن جعلتها تبدو جريمة كاملة |
| Anneme yakın hissetmek için onun elbisesini giymek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أرتدي شئ من ثياب أمي كي أشعر أنني قريبة منها |
| Tam olarak Dünya'daki gibi olmayacak ama en yakın sonucu alacağız. | Open Subtitles | لن تكون كالأرض تماماُ لكن ستكون قريبة منها قدر الإمكان |
| Belki kendimi ona daha yakın hissettirir diye yaptırmışımdır dövmeyi. | Open Subtitles | عندما حصلت على الوشم ، اعتقدت أن ذلك سيجعلني قريبة منها |
| Çok yüksek değil ama yeteri kadar yakın. | Open Subtitles | حسناً ، ليست عالية تماماً ، لكنها قريبة منها |
| SarıIdığımda onu kendimden daha yakın hissediyorum... | Open Subtitles | أمسكها وأشعر بأني قريبة منها أكثر |
| Ona yakın olabilmek için mi benimle beraber oluyorsun? | Open Subtitles | انت فقط معي لكي تكوني قريبة منها |
| Anne fil akıllıca davranıp bebeklerini kendine yakın tutmuş. | Open Subtitles | كانت الأمهات حكيمات" "بإبقاء صغارهن قريبة منها |
| Diğer fotoğrafı göster. - yakın bile değil. | Open Subtitles | أره الصورة الأخرى - ليست حتى قريبة منها - |
| Nomi ona yakın bile değildi. | Open Subtitles | نومي ما كانت حتى قريبة منها |
| -Kendimi ona çok yakın hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر انى قريبة منها |
| Ona yakın olmalısın. | Open Subtitles | لقد كنتِ قريبة منها |
| Ama birbirine çok yakın. | Open Subtitles | لاكنهـا قريبة منها |
| yakın durun! | Open Subtitles | إبقي قريبة منها |
| Sanık, yakın arkadaşıdır. | Open Subtitles | المتهمة صديقة قريبة منها. |
| Onlar yakın arkadaştı. | Open Subtitles | لقد كانت قريبة منها |