Seks yapmaktan korkuyor çünkü sürtük kuzeni doğurdu. | Open Subtitles | تخشى ممارسة الجنس لأن قريبتها وضعت طفل مشوه |
kuzeni otelde çalisiyormus. | Open Subtitles | يبدو أن قريبتها تعمل في الفندق ذاته |
Biliyor musun, Castle, Jenny rahatsız ediyor seni kuzeni Ramona ile tanıştırmak için. | Open Subtitles | أتعرف يا (كاسل)، كانت (جيني) تُنزعجني لأرتب لك موعداً غرامياً مع قريبتها (رامونا). |
Kuzeninin orada olduğunu biliyorum, sağlam göt var kızda. | Open Subtitles | أعرف أن قريبتها عندها وهي لديها مؤخرة كبيرة |
Sonra kız kardeşi ve kuzeniyle konuştum. | Open Subtitles | وبعدها تحدثت مع أختها و قريبتها |
Sen ile yeğeni arasında, olanlara bakılırsa, benim için, pek uygun birisi olmayabilir. | Open Subtitles | بعد ان تعقدت الامور بينك و قريبتها انت تعرف ربما غير مناسبة |
Ben onun kuzeniyim. | Open Subtitles | أنا قريبتها. |
Biliyor musun, Castle, Jenny rahatsız ediyor.. ..seni kuzeni Ramona ile tanıştırmak için. | Open Subtitles | أتعرف يا (كاسل)، كانت (جيني) تُنزعجني لأرتب لك موعداً غرامياً مع قريبتها (رامونا). |
Evet, kuzeni Renata'yı tuttu ama o kadın deli. | Open Subtitles | "بالفعل . هي وظفت قريبتها "ريناتا لكنها مجنونة |
4 yaşındaki Gabby Hoffer kuzeni Sue Walsh'un aracından kaçırılalı 3 saat oldu. | Open Subtitles | لقد مرت 3 ساعات من اختطاف " ذات الـ4 اعوام " غابى هوفر " من سيارة قريبتها " سو والش |
- Güzel. Şehirli züppe kuzeni onu ziyarete geliyor. | Open Subtitles | وتأتي لزيارتها قريبتها من المدينة |
Bir anda yemek odasından Mary Norton ve şu aşırı gelişmiş kuzeni çıktı. | Open Subtitles | فجأة خرجت (ماري نورتون) و قريبتها الثرية من غرفة الطعام |
Ve kuzeni ile yemeğe gittik. | Open Subtitles | وذهبت للمخيم مع قريبتها |
kuzeni sokakta bir köpek buluyor. | Open Subtitles | قريبتها وجدت كلب في الشارع |
"Ve kuzeni gibi kolay bir kız." | Open Subtitles | وستكون سهلة أيضاً مثل قريبتها |
Leydi Flintshire, Kuzeninin kızının bir şoförle kaçmasına ne demiştir, kim bilir? | Open Subtitles | أتساءل ماذا فعلت السيدة (فلينتشير) عندما علمت بهرب ابنت قريبتها مع السائق |
Kuzeninin kiralık bir evi varmış. | Open Subtitles | قريبتها لديها مكان للتأجير |
June ile Kuzeninin düğününe gideceğiz. | Open Subtitles | لدي خرجة مع (جون) زفاف قريبتها |
Shakira ile hiç yatmadım, ama kuzeniyle yattım. | Open Subtitles | أنا لم انم مع (شاكيرا) من قبل و لكني نمت مع قريبتها |
Stephanie de onun yeğeni. | Open Subtitles | (ستيفاني) قريبتها |
Ben onun kuzeniyim. | Open Subtitles | أنا قريبتها. |
Traynor, o kurtuluyor fakat kuzenleri onlar o kadar şanslı değillermiş. | Open Subtitles | تراينور, إستطاعت الهرب لكن قريبتها, كانت غير محظوظة |