"قرّرتَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • karar verdin
        
    • karar verdiniz
        
    • karar verirsen
        
    • karar vermiştin
        
    Aslında ilk işin çamaşırhane servisinde çalışmaktı, ancak 18 yaşına girdiğinde her şeyi geride bırakarak hayallerinin peşinden gitmeye karar verdin. Open Subtitles و لقد دُرّبتَ كعربة خدمةِ الكواء لكن في عيدِ ميلادكَ الثامن عَشَرِ، قرّرتَ إتّباع حلمِكَ و أن لا تَنْظرُ للوراء أبداً
    Somon yapmaya karar verdin çünkü restorandan biraz artmıştı. Open Subtitles أنت قرّرتَ طهى السلمونِ لأن كَانَ عِنْدَكَ البعضُ منة
    Makoto, sayısalı mı, sözeli mi seçeceğine karar verdin mi? Open Subtitles ماكوتو،هل قرّرتَ بين العلوم وعلم الأجتماع؟
    Böylece onu öldürtmek için birini kiralama vaktinin geldiğine karar verdiniz. Open Subtitles لذا قرّرتَ بأنّه كَانَ وقتاً لإسْتِئْجار شخص ما لقَتْلها،
    Dur. Eğer kaçmaya karar verirsen sana yardım edebilirim. Open Subtitles إذا غيّرتَ رأيك، إذا قرّرتَ الهروب أنا يُمْكِنُ أَنْ أُساعدَك عائلتي...
    Sanırım burada kalıp okula devam etmeye karar vermiştin Open Subtitles أعتقدَ بأنّك قرّرتَ البقاء هنا والذهابُ إلى المدرسة
    Ve biz de tesadüfen gerçekleşen olaylardan anlam çıkarttığımız için sen de bir daha o kadar vurdumduymaz olmamaya karar verdin. Open Subtitles ولأنّنا معتادونَ على خلقِ المعاني للحوادث نصف العشوائيّة فقد قرّرتَ ألا تكونَ بهذا الإهمالِ ثانية
    Ama birden, bu adamda, hasta bir adamın sanrılarını desteklemeye karar verdin. Open Subtitles لكن فجأة مع هذا الرجل قرّرتَ أن تشجّع أوهام شخص مريض
    Yani şimdi onca zamandan sonra beni önemsemeye mi karar verdin? Open Subtitles الآن، بعد كلّ تلك المدّة، قرّرتَ الكفّ عن تجاهلي
    Yani, cicim aylarının keyfini çıkaracağına bu dönemi direk geçmeye karar verdin. Open Subtitles لذا بدلاً من الاستمتاع بمرحلة شهر العسل، قرّرتَ تجاوز الأمر برمته
    Bunu işte yapmaya mı karar verdin? Open Subtitles هل هذا هو المكان الذي قرّرتَ فيه أن تفعل هذا ؟
    Almamaya karar vermiştin, ama benim aldığımı gördüğün için tekrar almaya karar verdin. Open Subtitles قرّرتَ أَنْ لا تَشتريهم... ... وعندماأردتُهم، أنت أردتَ إستعادتهم.
    Birkaç hafta önce, onu satmaya karar verdin, ama hiç alıcı bulamadın... Open Subtitles قبل أسابيع قَليلة، قرّرتَ بَيْعه، لَكنَّك إكتشفتَ هناك كَانتْ لا مشترين...
    Boşanma davalarıyla çalışmaya karar verdin. Open Subtitles لقد قرّرتَ لمُمَارَسَة قانونِ الطلاق.
    Demek çalışan indiriminden yararlanmaya karar verdin. Open Subtitles أوه، قرّرتَ أخيراً أَنْ تَستعملَ تخفيض مستخدمكَ , huh؟
    Sayısalı mı, sözeli mi seçeceğine karar verdin mi? Open Subtitles ؟ هل قرّرتَ بين العُلوم أو علم الأجتماع
    Bu yüzden mi, ben ve Kevin'i karanlıkta tutmaya karar verdiniz? Open Subtitles لذا، أنت فقط قرّرتَ إبْقائي وكيفين في الظلامِ؟
    - Hangi çaya karar verdiniz? Open Subtitles ماذا قرّرتَ للشاي؟
    Beni aday göstermeye karar verirsen, bunu anlarım. Open Subtitles لقد قرّرتَ أن تختارني انا أتفهّم ذلك
    Ayrıca bir daha güvenlik ışıklarını kırmaya karar verirsen komşulara tekrar yalan söylemeyi de istemem. Open Subtitles وأفضّل ألاّ أضطرّ للكذب على جارنا ثانيةً{\pos(192,220)} إن قرّرتَ تحطيم المزيد من إنارات الحماية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more