Babam, insanların şiirlerine ihtiyacı olduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | لكن والدي أعتقد أن الناس بحاجة إلى قصائده |
Onun şiirlerine bayılırım. | Open Subtitles | احب قصائده. |
24 yaşında tüm şiirlerini yaktı ve ondan sonra en az yedi yıl hiç şiir yazmadı çünkü bir şairin yaşamını bir rahibin yaşamı ile arındıramazdı. | TED | لقد حرق كل قصائده في عمر 24 ثم لم يكتب قصيدة أخرى لسبعة سنوات على الأقل لأنه لم يستطيع تكييف حياة الشاعر مع حياة الكاهن. |
Mektuplarını açmadan, şiirlerini okumadan geri gönderdi. | Open Subtitles | ردّت إليه كل رسائله ولم تقرأ قصائده. |
"Uykucu Dev", az önce söylediğim şarkı, onun şiirlerinden biridir. | TED | " العملاق نعسان ،" الأغنية التي غنيتها للتو، هي أحد قصائده. |
Giderken bana şiirlerinden birini verdi. | Open Subtitles | و عندما غادر أعطانى واحدة من قصائده |
Ben 10 yaşımdan beri onun yazdığı tüm şiirleri biliyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت في قراءة قصائده منذ كنت في سن العاشرة |
Biliyorum, şiirlerini çok severim. | Open Subtitles | أنا أعرف، أحب قصائده |
Hiç size şiirlerinden okudu mu? | Open Subtitles | - هل قرأ لك قصائده ؟ |
şiirlerinden bazılarını okudum. | Open Subtitles | l've قرأ بعض قصائده... |
Eğer muhbirse, ifadesi, şiirleri elindedir. | Open Subtitles | لو كان مخبرا, سوف نحصل على شهادته,قصائده |
şiirleri senin kalitenden oldukça uzaktı. | Open Subtitles | قصائده لم تكن جميلة كما ابتدعت |