Bana müthiş bir hikaye verdin, gizli tutulan bir şeyin tanıtımını yapamam dostum! | Open Subtitles | انت قدمت لي فحسب قصةً لعينةً هائلة ولا أستيطع الترويج لسرٍ لعين يارجل |
Bana anlattığı vidalar ve doğru iş için doğru vidayı kullanmakla ilgili bir hikaye hâlâ aklımdadır. | TED | وأتذكر قصةً أخبرني بها حول البراغي وكيف أنكم بحاجة إلى البرغي المناسب للعمل المناسب. |
Fakat kitaplığımın anlattığı hikaye bambaşkaydı. | TED | ولكن رفوف كتبي تروي عني قصةً مختلفة في الواقع. |
Çocukken bir aileyi anlatan bir hikâye okumuştum. Arabaları çölde bozuluyordu. | Open Subtitles | عندما كنتُ طفلًا، قرأتُ قصةً عن عائلة تعطّلت سيارتهم في الصحراء |
Bir hikâye anlatır; kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır. | TED | إنها تروي قصة. إنها تروي قصةً عن هوية الأشخاص الذين يعيشون في ذلك الكوخ. |
Sana hiç spor salonuyla ilgili hikayeyi anlattım mı? | Open Subtitles | أأخبرتكَ مرة قصةً بشأنِ النادي الرياضي؟ |
Boş arsanın etrafına bakarak bu tepe boyunca yürürken onların içinden bir hikaye oluşturdum. | Open Subtitles | سرتُ على طول هذا المنحدر.. وبدأت أنظر للمنطقة الفارغة.. صنعتُ منها قصةً في الداخل.. |
Ben de bunun çocuğumuza anlatılacak güzel bir hikaye olduğunu sandım. | Open Subtitles | و اعتقدت انها ستكون قصةً رائعه أقولها للأطفال |
Amerika'nın en hızlı büyüyen sporu ortaya harika bir hikaye çıkardı. | Open Subtitles | حسناً رياضة أمريكية تنمو بسرعة وولدت قصةً مذهلة |
Ölmek üzeresin ve kirpiyle ilgili bir hikaye mi anlatmak istiyorsun? | Open Subtitles | انت على وشك أن تموت وتريد أن تحكي لي قصةً عن قنفذ؟ |
Bir kural olarak, eğer "Bir hikaye duyduğumda ne zaman şüphelenmeliyim?" | TED | كقاعدة بسيطة، إذا كنتَ تسأل، "عندما أسمع قصةً ما، متى ينبغي أن أتوخى الحذر بشكلٍ خاص؟" |
Sanki bir hikaye okuyordum... ve neler olacağını merak ediyordum. | Open Subtitles | وكأننى أقرأ قصةً... وأُريد أن أعرف ماذا سيحدُث. |
Ben de bir zamanlar sevdiğim birinin iyileşebilecekken gerekeni yapmadığına dair bir hikaye anlatmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إخبارك قصةً ما.. عن كيف... لكنّه لم يفعل |
Benden bir hikaye okumamı istemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبتِ منّي أن أقرأ لكِ قصةً |
Sana bir hikaye anlatmamı ister misin? | Open Subtitles | يا رجل، دعني أُخبرك قصةً عن الذاكرة.. |
Bu konuşma gen sürücüleri hakkında ama sizlere kısa bir hikâye anlatarak başlayayım. | TED | هذه محادثة بشأن التحكم في الجينات، ولكنني سأبدأ بإخباركم قصةً قصيرة، |
fakat zamanla yeni bir hikâye örmeye başladı. | TED | ولكن مع مرور الزمن، بدأ ينسج قصةً مختلفة. |
Okuduğumuz, yazdığımız veya bir hikâye anlattığımız her seferinde onların çemberinin içine giriyoruz, çember bozulmamış kalıyor | TED | كل مرةٍ نقرأ فيها، أو نكتب أو نروي قصةً ما، ننضمّ لهذا التجمّع حول النار، الذي يبقى مستمرًّا. |
Benim gibi 17 yaşında bir kız öyle bir hikâye anlatırsa kime inanırlar acaba? | Open Subtitles | أتسائل من سيصدقون بالنسبة لفتاة في الـ 17 مثلي تقول قصةً كهذه |
Paçanı kurtarmak istiyorsan, daha iyi bir hikâye kurgulaman gerek. | Open Subtitles | لكنه يتعين عليك نسج قصةً أفضل من تلك إن كنت تتوقع لها أن تخلصك من المأزق |
Sana hiç spor salonuyla ilgili hikayeyi anlattım mı? | Open Subtitles | أأخبرتكَ مرة قصةً بشأنِ النادي الرياضي؟ |
Madagaskar'ın merkezini volkanik ateş şekillendirmiş olmasına rağmen, adanın batı tarafının bambaşka bir hikâyesi vardır. | Open Subtitles | بينما تشكل مركز مدغشقر بفعل نيرانٍ بركانية، يقصُّ الجانب الغربي من الغابة قصةً مغايرةً تماماً |