"قصتكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• hikayeni
• hikayen
• hikâyen
• hikâyeni
• seninkiydi
• hikâyenizi
• Hikayenizi
• Hikâyenizin
• hikayenizin
• Hikayendeki

hikayeni bastırtacağım ve bunun peşini de, sana saldıranların ikisi de cezalandırılmadan bırakmayacağım.
سوف أطبع قصتكِ ولن أتوقف حتى يعاقب كلا من هاجمكِ

O senin hikayeni yazdıktan sonra, benim programıma gelebilirsin.
ستكتب قصتكِ وبعدها يمكنك الظهور في برنامجي

hikayen basılacak ve sana saldıranların ikisi de cezalandırılmadan durmayacağım.
سوف أطبع قصتكِ ولن أتوقف حتى يعاقب كلا من هاجمكِ

hikâyen ortaya çıktığında bazıları burada bulunduğunu bile inkâr etmeye kalkışacak.
عندما تقولين قصتكِ هناكَ من سيحاول إنكار ذلك حتى

Ne yazık ki hikâyeni destekleyecek tek kişi senin erkek arkadaşın.
حسناً، لسوء حظك، الشخص الوحيد الذي يمكنه تأييد قصتكِ هو صديقكِ.

Seni kurban edince, hikayeni kafatasının üzerine kazıyacağım böylece onların gözünde sonsuza kadar yaşayacaksın.
و عندما تضحيتكِ تنتهي سوف أنقش قصتكِ على جمجمتكِ لذا سوف تعيشين للأبد ، في أعينهم

Alo Priya, hikayeni dinledim.
مرحباً يا بريا, لقد سمعت قصتكِ

- Kısa hikayeni okumak istiyor muyum?
ـ هل أنا بحاجة قراءة قصتكِ القصيرة؟

hikayeni sonlandırmak için daha güzel bir yer seçemezdim.
لم أكن لأختار مكان أفضل لإنهاء قصتكِ

Senin hikayeni okuyacak ilk kişi ben olacağım
أن تجعلينني أول من يقرأ قصتكِ

Hippi uzaylı hayat hikayen çok ilginç ama annemi kurtarmakla meşgulüm!
قصتكِ الغريبة مُشوّقة للغاية. لكنّي مشغول نوعاً ما. أنقذ والدتي.

- Acınası hikayen gerçekten buna değer mi?
هل قصتكِ المثيرة للشفقة تستحق هذا العناء؟

Buraya, bana bak! Senin hikayen nedir, tatlım?
انظر لي، ما هي قصتكِ يا عزيزتي

hikâyen için daha iyi nedenlerin olabilirdi.
كل الاسباب الاخرى يجب ان تقال في قصتكِ

Senin hikâyen ne, sabah şerifleri?
ما قصتكِ يا زهرة مجد الصباح؟

Lucy, kusura bakma ama söylemek zorundayım, hikâyen gerçekten çok sıkıcı.
(لوسى)، معذرة فيما سأقوله، لكنك قصتكِ ليست مُشوّقة عمليّاً

Dahası, senin hikâyeni doğrulayıp, seni temize çıkarabilecek tek kişi de, ölmüş vaziyette.
والآن، فالوحيد الذي يمكنه تأكيد قصتكِ قد مات

Dosyalarını okudum. Tüm hikâyeni.
لقد قرأت سيرتكِ , قصتكِ بأكملها

Bu benim hikâyem değildi, seninkiydi.
هذه لم تكن قصتي أصلاً إنما كانت قصتكِ

Bayan Keane. O fantastik hikâyenizi insanların yutacağını mı sanıyorsunuz?
سيدة كين, كيف تتوقعين بأن يصدق أحد قصتكِ هذه؟

Bu, günümüzde kimseyi etkilemeyebilir ama o şirketin tarihindeki tek kadın yönetici sizdiniz ve Hikayenizi duymak istiyorum.
لن يؤثر ذلك في أحد هذه الأيام لقد كنتِ المرأه الوحيدة التي حصلت على منصب مديرة بتلك الشركة وأنا اود معرفة قصتكِ

Hikâyenizin saf olmasını istiyorlar.
يريدون قصتكِ أن تكون نقية

Cesaretini takdir ediyorum genç hanım ama hikayenizin sonu geldi.
أنا معجب بشهامتكِ سيدتي ولكن حان وقت نهاية قصتكِ ؟

Sen iyilik yaptın. Hayatımı kurtardın, tıpkı Hikayendeki gibi.
بل فعلتي الشيء الصحيح تماماً كما في قصتكِ