Sarayı yüzbinlerce yakutla kaplı Hindistan Prensi. | Open Subtitles | أمير الهند الذى قصره مغطى بمائة ألف من الياقوت |
Ardından ejderha, Kensei'nin sarayına gelmiş ve prensesin hayatını istemiş. | Open Subtitles | , بعدها جاء التنين إلى قصره و طلب حياة الأميرة |
Uzakdoğu Asya'da, Ho Sho'daki sarayında bir Moğol prensi... | Open Subtitles | فى أقصى شرق آسيا أمير المغول فى قصره بهو شو |
malikanesinde pahalı bir şarap koleksiyonu varmış. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ مجموعة نبيذِ مشهورة عالمياً في قبو قصره تقدر 1$ مليون. |
Bu adamı, sarayını üç katına çıkarması için işe aldı. | Open Subtitles | لقد وظف هذا الرجل كيّ يضاعف حجم قصره لثلاث مرات |
Carolina kalesinde âşığı ve sanat eserleri ile birlikte yaşamak için karısını ve genç varisini Philadelphia'da bıraktı. | Open Subtitles | ترك زوجته ووريثه الصغير في فيلادلفيا ليظل في قصره في كارولاينا مع فنه وعشيقه |
Bu kaleyi terkeden kral sensin, ben de yalnız başına geride bırakılan kraliçeyim. | Open Subtitles | أنت الملك الذى هجر قصره وأنا الملكة التى تركتها خلفك وحدها. |
Onun kalesine vurdun, ve ona çarpan şey ne hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | أشعلت قصره ولن يكون لديك فكرة عما اصابه |
Bir insanın cep telefonu onun kalesidir. | Open Subtitles | خرق لا دستوري لحق المواطن بالخصوصية. هاتف الرجل الخلوي هو قصره. |
Onu bulmak için Memnon'un güvenli sarayından çıkması gerekecek. | Open Subtitles | ميمنون يجب أن يترك قصره الآمن للحصول عليها! |
Yaptığımız tek şey Nahant'taki malikânesine çantalar dolusu para yollamak. | Open Subtitles | المال إلى قصره وهو يضاجع في أكواخه |
Bir fare kralının Sarayı olmalı. | Open Subtitles | الفأر يحتاج للمزيد الملك الفأر يحتاج قصره الملكي |
Askerleri başkentten kaçarken zafer ilan etmekte. Ve Sarayı harabeye dönmüş durumda. | Open Subtitles | إنه يدعي الإنتصار بينما جنوده محتجزون في قصره |
Eğer yaşlı Chou seni sarayına sızmaya çalışırken yakalarsa sonun ölüm olur. | Open Subtitles | , إذا تشو العجوز أمسكك تتسلل إلى قصره سينتهي بك الأمر ميتا |
Sezar oradaki sarayına taşıdıysa, Las Vegas harika bir yer olmalı. | Open Subtitles | لابد أن "لاس فيجاس" ستكون مكاناً مناسباً في حال أراد "قيصر" نقل قصره إلى هناك |
Ali Baba dışarıda,O ise sarayında... ama kırk haramiler burada,emin ellerde... her şey yolundamı... naaber kocakarga? | Open Subtitles | وعلي بابا في قصره ولكن الاربعين هنا أكل شيء بخير؟ |
Moğol topraklarında göçebe olarak buluşacağımız yazlık sarayında. | Open Subtitles | في قصره الصيفي، حيث يمكننا إن نتقابل كبدو على ارض مغولية. |
malikanesinde pahalı bir şarap koleksiyonu varmış. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ مجموعة نبيذِ مشهورة عالمياً في قبو قصره تقدر 1$ مليون. |
Onun şirketini yönetiyor ve onun malikanesinde yaşıyor olabilirim. | Open Subtitles | قد أدير شركته، وأقيم في قصره... |
Çok istiyorsa sarayını Roma'da yapsın | Open Subtitles | ليقم هو ببناء قصره بروما |
Ne yani, büyük, boş kalesinde yapayalnız mı? | Open Subtitles | ماذا ؟ هو كوحيد في قصره الكبير |
Lordun kaleyi terk etmesine gerek yoktu. | Open Subtitles | الرب لم يكن مضطرا لمغادرة قصره |
Sonra Prens Cinderella'yı kalesine götürmüş... ve orada sonsuza kadar mutlu yaşamışlar. | Open Subtitles | ...ثم أخذ الأمير (سندريلا) إلى قصره و عاشوا فى سعادة إلى الأبد |
Her İngiliz yurttaşının evi kendi kalesidir. | Open Subtitles | . منزل كل رجل إنجليزي هو قصره |
Ağzı süt kokan Sultan Süloman, sarayından bile çıkamaz korkudan. | Open Subtitles | ذلك الغلام الصغير السلطان "سليمان" لن يستطيع حتى أن يبرح قصره من شدة الخوف. |
2 saat içinde malikânesine girmiş oluruz. | Open Subtitles | يمكننا ان نحط في قصره في أقل من ساعتين |
Orada güzel kraliçeyle tanışmış ve onu sarayındaki ziyafete davet etmiş. | Open Subtitles | هناكقابلملكةجميلةو.. دعاها إلى مأدبة طعام في قصره |
Sadece arabasını bulduk. O görkemli malikânesinden bir kaç kilometre ötede, terk edilmiş hâlde. | Open Subtitles | فقط سيّارته ، وجدناها موقوفة على بعد أميال قليلة من قصره الفخم |