Mısırların asla bitmediği göl kenarındaki bir köy hakkında hikayeler anlatıldı. | Open Subtitles | قيل لي قصص عن قرية لا ينفذ منها محصول الذرة أبداً |
Size takım çalışması ve işbirliği hakkında hikayeler anlatmayacağım. | TED | أنا لن أخبركم قصص عن العمل كفريق واحد والتعاون |
Bu tarz fenomenlerle ilgili hikayeler, incile dayanır. | Open Subtitles | قصص عن الظواهر النادرة تعود إلى الأنجيل في الواقع |
Geçen ay Ron'un karısına çiçek yollamıştım, yani gerçek insanlar ile ilgili hikayeler uydurmayı bırak. | Open Subtitles | لقد ارسلت زهور لزوجة رون الشهر الماضي لذا لاتختلق قصص عن ناس حقيقين |
Ama İsa'nın çocukluğuyla ilgili hikâyeler var. | Open Subtitles | ولكن هناك قصص عن طفولة المسيح |
Ve neden Thuringian Ormanı'nda doğa üstü olaylar olduğuna dair hikâyeler anlatarak askerlerim arasında söylentiler yayıyorlar? | Open Subtitles | و لماذا لم يتوقفا عن حكي قصص عن أحداث غريبة في الغابة الثرينجية ينشرا الخرافات و الإشاعات وسط قواتي؟ |
Birçoğu, hayatlarında daha iyi bir yere gelmek için geçmişleri hakkında hikâyeler uydurmak zorunda kalmıştı. | TED | العديد منهم اضطر لتأليف قصص عن ماضيه فقط لمحاولة البقاء على قيد الحياة. |
Bunu düşünmedim... Basit şeyler... Bizim gibi insanlar hakkında hikayeler... | Open Subtitles | لم أفكر بالأمر، أمورٌ بسيطة قصص عن الناس مثلنا. |
Ülkedeki kayıp çocukları bulması... hakkında hikayeler var | Open Subtitles | ..قصص عن مساندته بإيجاد أطفال مفقودين بجميع انحاء البلد |
Tüm çocukluğum, arkadaşlarımın babaları onlara Grimm'in peri masalları anlatırken babam bana, mucizeler yaratmayı başaran sarsılmaz ütopyaları olan fazlaca alçakgönüllü kahramanlar hakkında hikayeler anlatırdı | TED | كل فترة طفولتي عندما كانت صديقاتي تسمع قصص جرائم الخرافية من آبائهن كان والدي يقص لي قصص عن أبطال مغمورين بمبادىء صلبة استطاعوا ان يصنعوا المعجزات |
Size muhteşem insanlar hakkında hikayeler anlatmalıyım. Yani annem hakkında anlatmalıyım. | TED | قصص عن أشخاص استثنائيين، ولهذا... سأبدأ بقصة عن والدتي. |
Çocuklar hakkında hikayeler mi yazmak istiyorsun? | Open Subtitles | حسناً، سوف تخبر قصص عن الأطفال؟ |
Büyükbabam bana küçükken onunla ilgili hikayeler anlatırdı. | Open Subtitles | جدي إعتاد أي يحكي لي قصص عن ذلك عندما كنت صغيراً |
Büyükannem yaratıklarla kuş olmayan ama uçabilen böceklerle ilgili hikayeler anlatırdı. | Open Subtitles | كانت جدتي تخبرني قصص عن مخلوقات , ليست طيور ولكن حشرات طائرة |
Ve ben de uydurma sevgilimle ilgili hikayeler anlattım. | Open Subtitles | وانا أخبرتها قصص عن حبيبتي المزيفة. |
Batı ile ilgili hikayeler yazıyorum. | Open Subtitles | انا اكتب قصص عن الغرب |
Ona geçmişle ilgili hikâyeler anlattım. | Open Subtitles | أخبرتها قصص عن الماضي |
Yeni doğan bebeklerinden tutun da bebeğe annemin Nim adını vermesiyle ilgili hikâyeler. | Open Subtitles | قصص عن الطفلة الرضيعة التي رُزقوا بها (وكيف سمَّتها أمي ... (نيم |
Craigh Na Dun denilen yerle ilgili hikâyeler duydum. | Open Subtitles | (سمعت قصص عن مكان يدعى (كريغ ندوم |
Anne olan ruhların, çocuklarına onları ölüme yönlendirdikleri için, ağıt yaktıklarına dair hikâyeler duydum. | Open Subtitles | سمعت قصص عن ارواح امهات حزينه علي اطفالها, تقودهم الي حتفهم. |
Horace Pete's hakkında hikâyeler anlatırdı ve gülmekten yerlere yatardım. | Open Subtitles | اعتاد ان يحكي لي قصص عن هوراس وبيت وهو حقاً اضحكني |
Bu demek oluyor ki film endüstrisinin elinde eşitlikle alakalı hikayeleri bütün dünyaya yaymak için inanılmaz bir güç var. | TED | وهذا يعني أن صناعة السينما لديها وصول غير مسبوق لتكون قادرة على توزيع قصص عن المساواة في جميع أنحاء العالم. |