Ama bunlar kısa menzilli sinyallerdir: havadaki nem tarafından emilebilir ya da yüksek binalar tarafından engellenebilir. | TED | لكنها إشارات قصيرة المدى: تمتصها الرطوبة في الهواء، أو تعترضها البنايات الشاهقة. |
GD'de kısa menzilli roket derleyicilerinden çok var. | Open Subtitles | غلوبال فيها الكثير من المقويات قصيرة المدى |
Son 20 yıldır, güvenlik politikalarımız hep kısa vadeli oluşturuldu. | TED | على مدى العقدين الماضيين، كانت سياسة الأمن لدينا قصيرة المدى. |
Size üç kısa vadeli trendi tanıtayım ve dünyayı değiştireceklerini göstereyim. | TED | دعوني أعطيكم ثلاثة اتجاهات قصيرة المدى من حيث كيف ستغير العالم. |
Çok arkadaş kanlısı bir şekilde yaklaşmazsam alınmayın ama yakında babamla birlikte kalacağım ve vaktimi kısa süreli ilişkilerle israf etmekten hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أرجو ألا تشعروا بالإساءة إذا لم أكن ودّية لكني سأعيش مع أبي قريبًا ولا أحب حقًا إضاعة الوقت على علاقات قصيرة المدى |
Deneyin sonunda, konsantre olmakta zorlanıyordu, kısa süreli belleğiyle sorunlar yaşıyordu. paranoyak hale geldi, halüsinasyon görmeye başladı. | TED | وفي نهاية التجربة كان يبذل جهداً ليحافظ على تركيزه. وواجه مشكلة مع الذاكرة قصيرة المدى. وأصيب بالهذيان. ثم بدأ يهلوس. |
kısa mesafeli detonatör, her iki bombada da kullanılmış bir telefon sinyali kullanarak iletiyor. | Open Subtitles | المتفجرات قصيرة المدى المستخدمه في كلتا التفجيرين تنقل باستخدام اشارة الهاتف |
Kısa dalga radyo sinyali de mi yok? | Open Subtitles | ولا حتى إشارات لاسلكية قصيرة المدى إلى الآن؟ |
Ve eğer sermayenizle ilgili ne kadar yatırım yaptıklarına bağlı olarak ödeme alıyorlarsa kısa dönemli dönüt verdiğinizde kısa dönemli kararlar alacaklardır. | TED | وان كانوا يقدرون كم سيربحون من الأموال التي استثمروا من أجلكم، بناء على عائدات قصيرة المدى، ستتلقى قرارات قصيرة المدى أيضا. |
Sana 6 tane ısı güdümlü, kısa menzilli füze ve bir tekne dolusu paslı mal göndermiştim. | Open Subtitles | أرسلت إليك ستة صورايخ حرارية قصيرة المدى وحصلت على قارب مليء بالقطع الصدأة |
kısa menzilli nükleer saldırıların başlangıç verilerini sunacak. | Open Subtitles | سوف يقوم بتقديم بيانات تمهيدية لهجمة نووية قصيرة المدى |
" - Bizi takip etti! - Hayır, o kısa menzilli bir savaşçı." | Open Subtitles | لقد تتبعتنا - لا, انها مقاتلة قصيرة المدى - |
İyi zamanlarda kısa vadeli gelirler ve kârlar getiriyor yani prim yapıyorlardı. | Open Subtitles | و ينتج عنهم أرباح و عوائد قصيرة المدى و بناء عليه عمولات |
Bazıları yarattıkları değişimin, yarattıkları değerin, tabiatı gereği çok kısa vadeli olduğunu söyleyecektir. | TED | وسيدعي البعض بأن التغييرات التي يقومون بها، والقيم التي يخلقونها هي بطبيعتها قصيرة المدى. |
Yarınki test için bir liste kelime ezberlemeye çalışırsanız kelimeler kısa süreli hafızanızda depolanacak ve birkaç gün sonra onları unutacaksınız. | TED | إذا أردت تذكر مجموعة من الكلمات لاختبار الغدٍ، ستُحفظ الكلمات في الذاكرة قصيرة المدى وسوف تنساهم بعد أيام قليلة. |
Annem kısa süreli hafızasını kaybediyordu ama genç olduğu yılları hatırlamakta daha iyiydi. | TED | كانت والدتي تفتقد ذاكرتها قصيرة المدى ولكنها تذكرت بشكل أفضل سنوات الصبا |
Afrika'da kısa mesafeli uçuşlar için bir havayolu şirketi kurmak isteyen bir grup yatırımcıyı temsil ediyorum. | Open Subtitles | ...أمثل مجموعة من المستثمرين من يتطلعون لبدء شركة طيران لرحلات قصيرة المدى في أفريقيا |
..kızınızı kısa mesafeli saldırılardan koruyacaktır. | Open Subtitles | من القذائف قصيرة المدى |
Almanya'da Kısa dalga boylu lazerle deney yapıyorlar. | Open Subtitles | على كل حال, في المانيا, هناك حالات اختبرت بليزر بموجات قصيرة المدى. |
kısa dönemli kayıplar bizim için sorun değil. | Open Subtitles | لا تهُمنا الخسائر قصيرة المدى |
Beynindeki nöronların tutukluk yapması yüzünden kısa zamanlı hafızanda sorun mu oluştu? | Open Subtitles | هل فشل الخلايا العصبية لماردك البحري يمنع التحويل من الذاكرة قصيرة المدى إلى الذاكرة طويلة المدى؟ |
İlginç yan etkilerden biri, kısa dönem hafızamın büsbütün kısacık gibi gelmesi. | TED | أحد الآثار الجانبية الهامة: توقّف ذاكرتي قصيرة المدى كلّيا عن العمل. |