| Ayrıca, gerçekten maskot güvenliği hakkında endişeliler çünkü kafamızda dev bir başlıkla saatlerce duruyoruz ve bu omurgaya zarar verebilir. | Open Subtitles | أيضاً ,إنهم قلقون بشأن سلامة التميمة, لأنه عند قضاء ساعات طِوَال مرتدين الرأس يمكن أن يؤذي العمود الفقري. |
| Kader ve yazgı hakkında saatlerce tartışabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا قضاء ساعات فى مناقشة القضاء والقدر |
| Eskiden bana saatlerce macunlama ve damıtmayı anlatırdı... | Open Subtitles | اعتاد على قضاء ساعات يُخبرني عن الكميَأت والتبخر |
| Bu, benim gibi diğer erkeklerle saatlerce tövbe etmemi gerektirse bile. | Open Subtitles | حتى لو كان يعني ذلك قضاء ساعات توبة مع رجال آخرين ضالين. |
| Kimse seni dışarı çıkıp saatlerce kötü adamlarla savaşmaya zorlamıyor kimse seni arkadaşlarına tekrar tekrar yalan söylemeye zorlamıyor. | Open Subtitles | لم يرغمك أحد على قضاء ساعات الليل تقاتل الأشرار كما لم يرغمك أحد لتكذب على اصدقائك مرارًا وتكرارًا. |
| Buradayken, kımıldamaksızın saatlerce vakit geçirebileceğimi hissediyorum. | Open Subtitles | عندما أكون هنا ...أشعر أن بإمكاني قضاء ساعات وساعات دون أن أتحرك |
| Okyanusun sesine ve ferahlığına ve hükmü kalmamış bir dilek tutmak için saatlerce kayan bir yıldız beklemeye bayılırdım. | Open Subtitles | اننى احب صوت المحيط ..... الطريقة التى يبدو انه يتنفس بها و ...... و قضاء ساعات قليلة فى البحث عن نجم يسقط |
| Peki yüzlerce ışığı asmak için saatlerce uğraşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن قضاء ساعات مئات ومئات الاضواء |
| Biliyorum, okuyacak iyi bir kitap bulmak için böyle yerlerde saatlerce sayfa karıştırırdım. | Open Subtitles | أعلم، إعتدت على قضاء ساعات في أماكن كهذه... أتصفح صفحة تلو الأخرى باحثة عن كتاب مثالي. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 