Şu an sadece eğlenmeye odaklandım. | Open Subtitles | للوقت الراهن سأركز وحسب على قضاء وقت ممتع. |
Kusura bakma. Bensiz eğlenmeye çalış. | Open Subtitles | المعذرة , حاول قضاء وقت ممتع بدوني |
Bak önemli olan, iyi vakit geçirmek o kadar. | Open Subtitles | حسنا سنطلب من والدتي فهدفنا قضاء وقت ممتع |
İyi vakit geçirmek çöplükte fareleri öldürmek değildir. | Open Subtitles | و لكن الذهاب إلى مكب النفايات و إطلاق النار على الجرذان ليست فكرتي عن كيفية قضاء وقت ممتع |
Bu gece iyi vakit geçirmeye oldukça kararlı. | Open Subtitles | فقد صممت على قضاء وقت ممتع الليلة |
İçki içip hoş vakit geçirmek güzeldir. | Open Subtitles | أتدري؟ إنه لمن الطيب الحصول على شراب جيد و قضاء وقت ممتع. |
Siz ve aileniz umarım iyi vakit geçirirsiniz. | Open Subtitles | أتمنى لك ولأسرتك قضاء وقت ممتع. |
Burada HongKong'da olmamın tek sebebi bana biraz iyi vakit geçirtecek olmandı. | Open Subtitles | لقد قدمت الى "هونك-كونج" فقط من اجل قضاء وقت ممتع |
Daha yeni eğlenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | ها أنا بدأت فى قضاء وقت ممتع. |
Bu gece bizimle eğlenmeye ne dersin? | Open Subtitles | أتودين قضاء وقت ممتع معنا؟ |
Evet ama Jeanette, beni gelip eğlenmeye ikna etti. | Open Subtitles | أجل, لكن أقنعتني (جانيت), بالحضور و قضاء وقت ممتع |
İyi vakit geçirmek hiçbirşeyi değiştirmemeli. | Open Subtitles | قضاء وقت ممتع ليس من واجبه ان يغير كل شئ |
Hayır. Bazen seks sadece iyi vakit geçirmek için olur. | Open Subtitles | لا ، يمكن للجنس أن يكون لمجرد قضاء وقت ممتع سوياً |
Sadece iyi vakit geçirmek istiyorlar. | Open Subtitles | هم فقط يريدون قضاء وقت ممتع. |
- Her zaman hoş vakit geçirmek isterim. | Open Subtitles | أسعى دائماً إلى قضاء وقت ممتع |
Yolda iyi vakit geçirirsiniz... | Open Subtitles | أظنه يمكنك قضاء وقت ممتع معه خلال سفركم |
Umarım siz çocuklar Boston'da iyi vakit geçirirsiniz. | Open Subtitles | أتمنى لكم قضاء وقت "ممتع في "بوسطون |
Burada HongKong'da olmamın tek sebebi bana biraz iyi vakit geçirtecek olmandı. | Open Subtitles | لقد قدمت الى "هونك-كونج" فقط من اجل قضاء وقت ممتع |