"قضية كبرى" - Translation from Arabic to Turkish

• büyük bir olay
• çok önemli
• büyütülecek bir şey
• önemli bir

büyük bir olay ama söz veriyorum sıcak havalar 1-2 güne geçecek.
هو نوعُا ما قضية كبرى. لَكنِّي أَعِدُك الموجة الحر ستنتهي في يومين.

Tamam, yavaşIıyorum. Öpüştünüz, ve bir plan yapmanız gerekiyor çünkü bu büyük bir olay.
أنتم يا رفاق قبلتوا ، وأعتقد يجب أن يكون لديك خطة ، لأن هذه قضية كبرى

büyük bir olay değil. büyük bir olay gibi.
هى ليست قضية كبرى . هذا نوع من القضايا الكبرى

Aslında Kuzey Kutup dairesini ilk keşfedenlerden biriydi, ki bu çok önemli.
في الحقيقة، هو واحد من أوّل للإسْتِكْشاف إنّ الدائرة القطبية الشماليةَ، التي قضية كبرى.

Bizim için çok önemli.
بالنسبة لنا انها قضية كبرى.

Ama Ryan'ı eve getirmem o kadar da büyütülecek bir şey değil.
لكن حقا انها ليست قضية كبرى بالنسبة لي ان اصطحب (رايان) الى منزله اليوم

Şey.. - Bu büyütülecek bir şey değil.
هي لَيستْ قضية كبرى.

Bu kadın, önemli bir soruşturmada zanlının tek tanığı.
إنها شاهد براءة لمشتبه به رئيسى فى قضية كبرى

Ama bu polisler için büyük bir olay o olay çözülememişti.
لكن أعتقد بأنها قضية كبرى بالنسبة للشرطة

Okulda bir kaç ders kaçırdım. Çok büyük bir olay değil, değil mi?
تغيبت عن الكلية بضعة أيام تلك ليست قضية كبرى, أليس كذلك؟

Herşey büyük bir olay olmak zorunda.
كُلّ شيء لَهُ لِكي يَكُونَ قضية كبرى.

Hayır, bu büyük bir olay değil. Bunu büyük hale getiren sensin. - Gerçekten mi?
. أنت الذى تجعلها قضية كبرى حقاً ؟

Anne, o kadar da büyük bir olay değil.
الأمّ، هذه لَيستْ قضية كبرى.

Bu büyük bir olay. İmkansız.
. هذه قضية كبرى . مستحيل

çok önemli değil.
ليست قضية كبرى.

Hayır. Bunda büyütülecek bir şey yok.
إنها ليست قضية كبرى

Gerçekten, kendini üzmene hiç gerek yok. önemli bir şey değil.
لا تَقْلقْى، حقاً انها لَيستْ قضية كبرى.

önemli bir dava çöz, ancak öyle kurtulursun.
اقفل قضية كبرى إن كنت تريد الرحيل.