"قضيت حياتي كلها" - Translation from Arabic to Turkish

• Hayatım boyunca
• Bütün hayatımı
• Tüm hayatımı

Evlat, Hayatım boyunca Max'in hayatını İsa'ya adaması için ikna etmeye çalıştım.
بني, لقد قضيت حياتي كلها محاولا إعادته للطريق الصحيح

..tüm Hayatım boyunca, aşkı aradım ama..
قضيت حياتي كلها بإلقاء نفسي هناك، .ومازلت.

Ve tüm Hayatım boyunca bir annem varmış gibi davrandım.
.ولقد قضيت حياتي كلها بالتظاهر بأن لدي والدة

Bütün hayatımı itip kakan ve bağıran adamlar etrafında geçirdim.
لقد قضيت حياتي كلها حول رجال يدفعون ويمزقون ويصرخون ...

Bütün hayatımı gerçekleşmeyecek bir rüyanın peşimden olmayacağından hep korkarak harcamak bana ne kazandırdı.
ما يحصل لي هو أنني قضيت حياتي كلها أعمل لهذا خائفة دائمة من أنني ألاحق أحلام تافهة

Tüm hayatımı çizgi roman biriktirerek geçirdim.
قضيت حياتي كلها لا افعل شيئا سوى جمع المجلات الهزلية

Biliyorum. Tüm hayatımı bu şekilde geçirdim.
أعلم ذلك، فلقد قضيت حياتي كلها أفعل ذلك.

Hayatım boyunca yaptığı şeyi unutmaya çalışarak geçirdim.
أنا لا أعرف حسناً، لقد قضيت حياتي كلها احاول نسيان ما فعله فقط

Hayatım boyunca ailemin beni gözettiğini hissettim.
فقد قضيت حياتي كلها و أنا أشعر بأن والدي يحرسانني

Hayatım boyunca çalıştığım türden.
وكأني قضيت حياتي كلها وأنا أكتبها

Hayatım boyunca nefret ettiğim insan.
الرجل الذي قضيت حياتي كلها أكرهه

Bunun için Hayatım boyunca bekledim.
لقد قضيت حياتي كلها في انتظار هذه المشاركة، سوف...

Hayatım boyunca beyin üzerinde çalıştım Alex.
لقد قضيت حياتي كلها أدرس الدماغ

Hayatım boyunca saklanmaya çalıştım.
قضيت حياتي كلها احاول اخفاء ذلك

Hayatım boyunca kendimi 1944'de ölmek için hazırladım.
لقد قضيت حياتي كلها أستعد ﻷموت 1944 في

Bütün hayatımı bir dişi beni kabul etsin diye kendimi kanıtlamaya çalışmakla geçirdim.
لقد قضيت حياتي كلها في محاولة لإثبات نفسي بحيث فإن الإناث يدعون لي لبلدها.

Bütün hayatımı laboratuarda harcadım ve asla bir kızla konuşamadım.
قضيت حياتي كلها بالمختبر، ولم أتحدث مع فتاة قط

Bütün hayatımı orduda üsten üse koşturmakla geçirdim.
قضيت حياتي كلها بالجيش أتنقّل من قاعدة إلى أخرى،

Bütün hayatımı büyülü eserleri avlamak için harcadım.
تعرف ، لقد قضيت حياتي كلها في اصطياد القطع السحرية الأثرية

Tüm hayatımı, bir hatayı düzeltmeye adadım.
قضيت حياتي كلها محاولة التعويض عن خطأ واحد