Tüm hayatımı buna harcadım ve belki siz de harcamışsınızdır. | Open Subtitles | قضيت معظم حياتي فاراً من ذلك وأظن أنك ربما كذلك |
Özellikle benim gibi topluluklardan olan, benim gibi gözüken bu ülkedeki birçok insan gibi yılın daha iyi zamanlarını öfke, hiddet, nihilizm ile harcadım ve bir seçim yapmam gerekti. | TED | ومثل الكثيرين من الناس في هذه البلاد، وخاصةً في مجتمعات كمجتمعي، وخاصةً لمن يشبهني، قضيت معظم السنة أحاول التعامل مع الغضب والغيظ وحالة من انعدام الحياة، وكان لديّ خيار لأتّخذه. |
- Tüm sabahımı bu güveçi yapmaya harcadım. - Senin yüzünden öldü. | Open Subtitles | بعدما قضيت معظم النار في صنع هذه الكسروله |
Evet, dediğim gibi, zamanımın büyük bir bölümünü Orta Amerika'da harcadım. | Open Subtitles | نعم... كما كنت أقول، لقد قضيت معظم وقتي في أمريكا الوسطى. |
Güneşte çok kaldım gördüğün gibi. | Open Subtitles | أقصد , قضيت معظم الوقت تحت الشمس |
Son on yılın çoğunu körkütük sarhoş olarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم العقد الماضي في السُّكر ثملا |
Yürümek kaybettiğim ilk şeylerden biri olduğu için, o senenin çoğunu insan hareketlerinin en basitini düşünerek geçirdim. | TED | ولان السير هو اول ما افتقدته قضيت معظم تلك السنة افكر بهذه الميزة الانسانية الكبيرة |
Bütün ömrümü bu ülkeyi küçüklü büyüklü düşmanlarından korumaya harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم حياتي أحمي هذه الدولة من الأعداء الكبار و الصغار |
Hayatımın büyük bir kısmını gezegenimizi şekillendiren kuvvetleri anlamaya harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم حياتي في محاولة فهم القوى التي شكلت كوكبنا. |
Hayatımın çoğunu kendimi babama onun istediği tür bir Viking olduğumu kanıtlamak için harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم حياتى احاول ان اثبت لابى انه يمكننى ان اكون النوع الذى يفضله من الفايكنج |
Zamanımın büyük kısmını hendek kazmakla ayaklarımı kuru tutmakla ve kafamı ejderha ateşinden korumakla harcadım. | Open Subtitles | قضيت معظم وقتي أحترق في المزرعة أحاول أن أبعد رأسي عن نار التنيـن |
Kariyerimin ilk aşamalarının büyük bölümünü, böcek kanatlarının sinekleri havada tutmaya yetecek gücü nasıl ürettiğini anlamak için harcadım. | TED | حسناً، قضيت معظم وقتي في بداية حياتي المهنية في محاولة معرفة كيف تقوم أجنحة الحشرات بتوليد قوة كافية لإبقاء الذباب في الهواء. |
Günün büyük bölümünü arabanın bagajında geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم اليوم عالقاً بحقيبة تلك السيارة |
Günün büyük bölümünü arabanın bagajında geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم اليوم عالقاً بحقيبة تلك السيارة |
Güneşte çok kaldım gördüğün gibi. | Open Subtitles | قضيت معظم الوقت تحت الشمس |
Geçen yılın çoğunu onun yaptığı anlaşmaların bazılarını yeniden pazarlık ederek geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم العام الماضي محاولاً إعادة التفاوض في بعض الصفقات التي ابرمها |
Hayatımın büyük kısmını hücrelerde, hapishanelerde, ölüm hücrelerinde geçirdim. | TED | لقد قضيت معظم حياتي في السجون ، والمعتقلات ، وبين المحكوم عليهم بالإعدام. |
Zamanımın büyük kısmını aşırı düşük gelirli mahallelerde, umudunu yitirmiş projelerde ve yerlerde geçirdim. | TED | قضيت معظم حياتي بين المجتمعات ذات الدخل المحدود في المشروعات والأماكن التي يسكنها الكثير من اليأس والإحباط |