"قضينا وقتاً" - Translation from Arabic to Turkish

• vakit geçirdik
• zaman geçirdik
• vakit geçiriyorduk
• zaman geçirmiştik
• vakit geçirmiştik
• zaman geçiriyorduk
• zamanlarımız oldu

Birlikte iyi vakit geçirdik.
لم يكن لديهم الكثير لقوموا به لقد قضينا وقتاً جميلاً معاً

Birlikte o kadar vakit geçirdik.
أعنى ، لنرى ذلك ، لقد قضينا وقتاً طويلاً معاً

Oh, harika vakit geçirdik. Tam da buna ihtiyacımız vardı.
قضينا وقتاً رائعاً، هذا ما كنا بحاجة إليه

- Güzel zaman geçirdiğimizi zannetmiştim. - Evet, harika zaman geçirdik.
لقد ظننت اننا قضينا وقتاً جيداً كلا لقد قضينا وقتاً عظيماً

Öyle kendiliğinden olmadı. Üstünde çalıştık. Birlikte zaman geçirdik.
إنها لم تحدث بين عشية وضحاها نحن اجتهدنا لتحقيقها، قضينا وقتاً سوية

- Hatırlattığın için teşekkürler. - Birlikte iyi vakit geçiriyorduk ama.
أشكرك لتذكيري ظننت أننا قضينا وقتاً رائعاً معاً

New York'tan birkaç arkadaşla karşılaştık onlarla vakit geçirdik, çok eğlendik.
لقد التقينا بأصدقاء من نيويورك و قضينا وقتاً معهم ، كان أمراً رائعاً

Eğlenceli vakit geçirdik! Adamın yüzünü gördün mü?
لقد قضينا وقتاً ممتعاً هل رأيت وجه الرجل?

İnanılmazdı. Bugün o şişme botta bayağı vakit geçirdik.
كان هذا مدهشاً، قضينا وقتاً طويلاً في هذا المركب الصغير اليوم.

İyi vakit geçirdik.
شكراً لك على أخذنا إلى الحفلة لقد قضينا وقتاً رائعاً

Çok güzel vakit geçirdik, değil mi?
قضينا وقتاً ممتعاً، أليس كذلك؟

Güzel vakit geçirdik sandım.
حسبت أننا قضينا وقتاً طيباً، التفسير الوحيد الذي فكّرت به...

- Stephanie. Harika görünüyorsun. - Harika zaman geçirdik!
ستيفاني ، تبدين رائعة لقد قضينا وقتاً رائعاً للغاية

Çok güzel zaman geçirdik uzun süredir onu görmüyordum.
لقد قضينا وقتاً رائعاً فأنا لم أره منذ مدة

İşin aslı şu ki, dün gece çok iyi zaman geçirdik.
وفي الحقيقة ، لقد قضينا وقتاً ممتعاً أمس نعم ، لقد فعلنا أعلم ولكن

Beraber harika zaman geçirdik, herşey mükemmeldi.
لقد قضينا وقتاً رائعاً معاً.. كل شىء كان رائعاً

Beni evine götürdü ve sanırım iyi zaman geçirdik.
...أخذتني إلى بيتها وأعتقد بأننا قضينا وقتاً طيباً

O akşamüstü seks yapmadık gerçi birlikte titreyerek uzun zaman geçirdik.
فى ظهيرة هذا اليوم, لم نمارس الجنس... مع ذلك قضينا وقتاً طويلاً نرتعد سوياً.

Tek bildiğim iyi vakit geçiriyorduk.
...كل ما أعرفه هو أننا قضينا وقتاً جميلاً

Biz de iki yıl önce balayımızda burada iyi zaman geçirmiştik.
قضينا وقتاً جميلاً، أيضاً، قبل سنتين عندما كنّا في شهر العسل

Bakın, bu da Su Dünyası'ndayken. Harika vakit geçirmiştik.
وهذا نحن في عالم البحار، قضينا وقتاً ممتعاً حينها

Ve hakikaten tıpkı bir aile gibi zaman geçiriyorduk.
وبالواقع, قضينا وقتاً معاً" "كالعائلات الحقيقية

Güzel zamanlarımız oldu, değil mi?
لقد قضينا وقتاً جيداً بما يكفى أليس كذلك؟