"قطاراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • tren
        
    • trene
        
    • treni
        
    • trenle
        
    • trende
        
    Bir keresinde uzunluğu buradan Madonna dei Prati'ye kadar olan bir tren gördüm. Open Subtitles رأيت مرة قطاراً طوله من هنا حتى مادونا دي براتى
    Sabah erkenden trene bindik, çünkü saat 1:00 den sonra başka tren yok. Open Subtitles أخذنا قطاراً باكراً لم يكن هناك أى قطار حتى الواحدة
    Eddie, Walter ve diger adamdan ögrendigimize göre... bir tren geliyormus... ve bu ask treniymis. Open Subtitles ـ إيدي ـ ,ـ والتر ـ والشخص الآخر بأن هناك قطاراً قادماً وهو قطار حب
    1902 sonbaharında Başkan Theodore Roosevelt Beyaz Saray'dan biraz uzaklaşmak için Mississippi'ye giden bir trene bindi. Smedes adlı bir kasabada kara ayı avlamayı planlıyordu. TED كان خريف عام 1902، والرئيس ثيودور روزفلت احتاج الى اجازة قصيرة من البيت الابيض فأخذ قطاراً الى مسيسيبي ليصطاد الدببة السوداء خارج مدينة تدعى سميدس.
    trene binebileceği zamana kadar. Open Subtitles حتى يستطيع أن يركب قطاراً لقد أخبرتك لابد من وجود قطار
    -Evet ama sen bi boğa değilsin . - Bir boğayı durdurabiliyorsam pekala treni de durdururum. Open Subtitles نعم ، ولكنك لست ثوراً يمكننى أن أُوقف ثوراً ومن ثم يمكننى أن أُوقف قطاراً
    - Şehrin ortasından tren geçirmek de nereden aklına geldi? Open Subtitles لم تضعين قطاراً في تقاطع بمنتصف المدينة؟
    tren dolusu insan öldürdü yine de durup yemek yiyebiliyor mu? Open Subtitles يقتل الرّجل قطاراً مليئاً بالرّكاب، ثمّ يتوقف لتناول وجبة طعام؟
    O videodaki seste azalma ya da artma yoktu. Değişmiyordu. tren değil o. Open Subtitles أمّا الصوت في مقطع الفيديو كان ثابتاً لم يتغيّر، لم يكن قطاراً
    yeterince para biriktirp kendime özel bi tren alıcam Open Subtitles لذا، فأنا سأدّخر مالاً كافياً لأمتلك قطاراً خاصّاً بي
    Sarı haçla dolu bir tankeri olan tren çalacağız. Open Subtitles سنسرق قطاراً يحتوي على عربة مليئة بالصليب الأصفر
    Bana bir tren göster ve önüne atla de, hiç duraksamadan önüne atlarım. Open Subtitles أتفهمني؟ أرني قطاراً وسأقفز أمامه مِن أجلها
    Eğer bir tren istasyonu varsa, muhtemelen bir de tren vardır. Open Subtitles إذا كان هناك محطة قطار اذا فهناك على الأرجح قطاراً
    Müteakip istasyonda inip, güneye bir trene bineceğim. Open Subtitles سأنزل في المحطـة التاليه و سأستـقل قطاراً للجنوب
    Ben de bir kaç tane saat alıp Portland'dan bir trene bindim. Open Subtitles لذا أخذتُ حقيبتَي ساعات ''و استقللتُ قطاراً إلى ''بورتلاند
    Bunu başarabilirsek, yani bir kez burada işimizi halledince doğudan gelen trene bineceksin ve istasyonda buluşacağız. Open Subtitles إن نجحنا، أعني إن إنتهينا هنا ستركبين قطاراً من الشرق وسنقابلُكِ بالمحطة
    Üçüncü trene atlayıp film için seçmelere girmeli ama daha çok bilgi sahibi olana kadar kariyer seçimlerini ertelemelisin. Open Subtitles عليك أن تأخذي قطاراً ثالثاً يوصلك لتجربة أداء الفيلم لكن تنتظرين حتى تقرري قراراً بخصوص مهتك لحين أن تملكِ معلومات أكثر
    Bir sonraki durakta treni değiştirip anneni görmeye gidiyoruz. Open Subtitles عند المحطة المقبله .سنستقل قطاراً آخر وسنعود لرؤية أمك
    Hazırlanmış ayrı bir rapor ise; Parlamento'nun etrafını çevreleyen güvenlice kapatılmış tünellere rağmen treni işaret ediyor. Open Subtitles و قد كان هناك تقرير منفصل تم تصنيفه يقترح أنه يمكن أن يكون قطاراً على الرغم من أن الأنفاق المحيطة بالبرلمان قد أقفلت
    En büyük korkunla yüzleşmek yerine masum insanlarla dolu bir treni patlatmak gerçekten çok mu kolaydı? Open Subtitles هل كان أسهل حقاً أن تفجري قطاراً مليئاً بالناس الأبرياء
    Geçen bahar, trenle Madrid'e gidiyordum. Open Subtitles في الربيع الماضي كنت أستقلّ قطاراً لمدريد
    - Az önce trende değil miydik? Open Subtitles ألم نكن على متن قطاراً للتو؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more